19. Hukuk Dairesi 2016/1243 E. , 2016/8030 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine,dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilinin genel kredi sözleşmesindeki kefaletine istinaden icra takibine giriştiğini, müvekkilinin ödeme taahhüdünde bulunup yerine getirdiğini ve tüm dosya borcunu davalı alacaklı banka avukatına ödediğini ancak davalı bankanın ödemeleri icra dosyasına bildirmediğini, icra dosyasında borcun ödenmemiş gözüktüğünü ileri sürerek, müvekkilinin sözü geçen icra dosyasından dolayı davalı bankaya borcunun olmadığının tespiti ile kötüniyetli davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
Davalı vekili, müvekkili bankanın banka kayıtlarındaki borç hesabından ödemelerin düşüldüğünü, ödeme taahhüdünden sonra icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadıkları gibi takipsizlik nedeniyle 06/10/2011 tarihinde takip dosyasının işlemden kaldırıldığını,tahsil harcından davacı borçlunun sorumlu olduğunu ve haricen yapılan tahsilatları davacının da icra dosyasına bildirebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın 30.009,35 TL dava değeri gösterilerek açıldığı,davacı tarafından icra dosyasına 487,00 TL ödenmiş olup, bakiye borcun 29.522,35 TL olduğu, bu miktarın haricen tahsil edildiğinin kabulü gerektiği, bu miktarın %4,55" i karşılığı 1.343,26 TL haricen tahsil harcı ve 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.370,96 TL harçtan İİK"nun 15. maddesi gereği davacı borçlunun sorumlu olduğu,dava tarihi itibariyle davacının bu miktarda takip dosyasından davalıya borçlu olduğundan, 1.370,96 TL bakımından davanın esastan reddi gerektiği, kalan kısım bakımından ise davalının, davacının ödeme iddiasına itiraz etmediği ve davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davacının 1.370,96 TL ile ilgili davasının esastan reddine, davacının dava konusu ettiği 28.638,39 TL"ye yönelik davasının dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, yasal koşullar oluşmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen ve iade ödeme taahhüdünde bulunulan toplam 20.630,69 TL"lik borcun tamamen ödendiğine ilişkindir.07.06.2010 tarihli borcu kabul ve ödeme taahhüdünde bulunulduğu ve borcun 20.639,69 TL olarak sabitlendiği anlaşılmaktadır.Ancak icra dosyasına borç kabul taahhüdüne ilişkin ödemelerin yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır.Kaldı ki, davalı taraf cevabında borcun tahsil edildiğini de bildirmiştir.Ne var ki bu bildirim icra dosyasına yansıtılmamıştır.Hal böyle olunca davacının ödediği borcun tespiti yönünde ve takipte borçlu olmadığının tespiti için dava açmakta hukuki yararı mevcuttur.Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik incelemeye dayalı olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/05/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.