1. Ceza Dairesi Esas No: 2015/1925 Karar No: 2016/1299 Karar Tarihi: 16.03.2016
Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/1925 Esas 2016/1299 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık ile maktül arasında bir tartışma sonrasında maktülün sanığı öldürmekle tehdit etmesi üzerine sanık, maktülün elindeki kuru sıkı tabancanın gerçek bir silah olduğunu düşünerek, yanında bulunan bir kürek ile maktülün başına iki kez vurarak öldürmüştür. Mahkeme, sanığın meşru savunma sınırını aşarak gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle ceza vermeme kararı vermiştir. Ancak, meşru savunma koşulları hususunda kaçınılmaz bir hataya düşüldüğü için karar TCK'nın 30/3. maddesi yollamasıyla 27/2. madde gereğince ceza vermeme kararı verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 30/3 ve 27/2, CMK'nın 223/3-c.
1. Ceza Dairesi 2015/1925 E. , 2016/1299 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-A-) Hak ve yetkisi bulunmadığından katılan. vekilinin duruşmalı inceleme talebinin CMUK"nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. B-) Gerekçeli karar başlığında maktülün isim ve kimlik bilgileri ile suç zaman diliminin yazılmaması, mahallinde giderilebilir yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir. 2-)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . maktül . yönelik suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde yapılan yargılamada, sanığın eylemini mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaş nedeniyle meşru savunma sınırını aşarak gerçekleştirdiği anlaşılmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan. vekilinin öldürme suçunun sübut bulduğuna, TCK.nun 27.maddesindeki koşulların oluşmadığına, sanığın tutuklanması gerektiğine, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; Komşu olan sanık . ve maktül . olay günü aralarında tarla yakınından geçme konusunda tartışma çıktığı, tartışma sırasında maktülün sanığa hakaret ve öldürmekle tehdit ederek evine gidip aldığı kuru sıkı tabancayla 7 kez ateş ederek maktülün üzerine doğru geldiği sırada, maktülün ateş ettiği kuru sıkı silahın gerçek silah olmadığını anlayamayan sanığın yakınında bulanan küreği alıp maktülün başına iki kez vurup yaralayarak onu öldürdüğü olayda; sanığın aşamalarda değişmeyen beyanları, tanıkların istikrarlı anlatımları ve mahkemece yapılan incelemede maktülün ateş ettiği kurusıkı tabancanın ağırlık ve tip itibariyle gerçek bir silah görünümünde olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla; elinde kurusıkı tabanca ile üzerine gelip ateş etmekte olan kişiye kürek ile başına iki kez vurmak suretiyle öldürmek biçiminde gelişen eylemde, meşru savunmanın “orantı” koşulunun oluştuğu söylenemezse de, 5237 sayılı TCK.nın 30/3. maddesi uyarınca, ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerden olan “hukuka uygunluk nedenlerinden olan meşru savunma koşullarının varlığı” hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğü anlaşılan sanığın, bu hatasından yararlanması gerekeceğinden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 30/3. maddesi yollamasıyla TCK.nın 27/2 ve CMK’nın 223/3-c maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin doğrudan TCK.nun 27/2. maddesi uyarınca hüküm kurulmuş olması yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğnden, CMUK.nun 322. maddesinin vermiş olduğu yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki "27/2" ibaresinden önce gelmek üzere "30/3. maddesi yollamasıyla" ibaresinin eklenmesine karar verilmesi suretiyle, DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 16/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.