23. Hukuk Dairesi 2014/10071 E. , 2016/3375 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi ve dava dışı arsa sahibi ....arasında 29.01.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirerek binayı yaptığını ve teslim ettiğini, arsa maliklerince tapu devrinin yapılmaması nedeniyle müvekkilinin maddi olarak zarara uğradığını ileri sürerek, sözleşme gereği davacıya verilmesi gereken davalı hissesinin iptali ile davacı adına devir ve tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL tazminat ile sözleşme gereği 5.000,00 TL cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, teslimde geciktiğini ve gecikme nedeniyle tazminatı ödemediğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, inşaatın tamamlanma oranının % 95 seviyede olduğu, eksik iş bedelinin halen 67.060,00 TL olduğu, iki dairedeki projeye aykırılıkların giderilmediği, yüklenicinin edimini yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceği, yüklenicinin bağımsız bölümlerin adına tescilini isteme ve kaçak inşa edilen ortak bölümlerin kullanımından dolayı ecrimisil talep hakkı olmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 15.000,00 TL harca esas değer gösterilerek açılan cezai şartın tahsili, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemli davada, dava konusu taşınmazların değeri üzerinden nispi harç tamamlanmamıştır. Bu tür davalar, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir. Mahkemece, dava konusu edilen bölümlerin değeri üzerinden hesaplanacak harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz. Mahkemece, harcın ikmali için aynı Kanun"un 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik nispi harçla davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı tarafça eksik nispi harcın tamamlanması halinde;
Arsa sahibi vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında müvekkiline ait bağımsız bölümlerin sözleşme ile kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini, bu nedenle gecikme tazminatı istemleri olduğunu, ayrıca eksik ve ayıplı imalâtların bulunduğunu beyan etmiştir. Arsa sahibi vekilinin bu beyanları mahsup niteliğindedir. Yine
mahkemece yapılan incelemede de son halinde dahi inşaatta eksik ve iki dairede projeye aykırı işler bulunduğu saptanmıştır. Fakat, projeye aykırılıkların giderilip giderilemeyeceği ve bedeli tespit edilmemiştir.
Buna göre, mahkemece, inşaatın yasal hale getirilmesi ile iskân alınabileceğinin mümkün olduğunun tespiti halinde, birlikte ifa kuralı gereği arsa sahiplerinin mahsup talepleri de dikkate alınarak, gecikme tazminatı miktarının bilirkişilere hesaplattırılması, eksik ve ayıplı işler ile projeye aykırılıkların giderilme bedelleri ve iskân masrafları (SSK vergi vs borçları dahil) konusunda bilirkişilerden karar tarihine en yakın tarih itibariyle rapor alınması, belirlenecek bedellerin depo ettirilmesi, bunun karşılığında tescil kararı verilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde bu giderleri karşılayacak sayıda bağımsız bölümün tescili isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu konular üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.