14. Hukuk Dairesi 2016/10942 E. , 2017/1509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 24.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.02.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden taraf gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, tapu iptali ve tescil ile ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile ailesinin (eşi, kızları ve oğlunun) 1988"den beri ayrı yaşadığını, müvekkilini ailesinin yalnız bıraktığını müvekkilinin 3 katlı ...da bulunan binayı 300.000 TL"ye sattığını, bu paranın 180.000,00 TL"si ile davalı adına kayıtlı ..."ta daire aldığını, davalının müvekkilinin içinde bulunmuş olduğu psikolojik durumdan faydalanarak söz konusu daireyi tapuda kendi adına tescil ettirdiğinden bahisle, öncelikle dava konusu ... 1724 ada 1 parsel B. blok 2. kat 23 nolu bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde dairenin satış bedeli olan 180.000,00 TL"nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın tazminat açısından kabulü ile, 180.000,00 TL ödenen paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı, dava dilekçesiyle 180.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir. Mahkemece hüküm altına alınan tazminat miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen bedelin tamamına ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hüküm fıkrasının 2. paragrafınında yer alan “ödeme” sözcüğünün silinerek yerine ‘’dava’’ sözcüğünün yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.