20. Hukuk Dairesi 2016/11537 E. , 2018/4698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 04/10/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili ... köyü 937, 459 ve 915 parsel nolu taşınmazda hisse sahibi olduğunu, sözkonusu parsellerden 937-459 parsellerle ilgili açılan dava sonucu dava konusu taşınmazların tapusu ... vasfı ile iptal edilerek ... adına tapuya tescil edildiği, 915 nolu parsel ile ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden 2012/742 Esas sayılı davada, davalı taşınmazın ... niteliğinde olması gerekçesine dayanılarak açılan davanın tapu iptali ve tescil istemli davasının görüldüğünü burada yazılı ada parsel bilgileri yazılı bu tapuların kapsadığı alanda yapılan ... tahdid çalışmaları sonrasında, müvekkillere ait tapulu taşınmazların bir kısmı hükmen ... vasfıyla Devlet ormanına dahil edilerek tapularının iptal edildiğini, müvekkillere ait ... vasfıyla iptal edilen iş bu tapulara ilişkin hiçbir bedel ve tazminatın dava tarihine kadar da ödenmediğini, sonuç olarak bu sebeplerle tüm zararlarının tazminini, evveliyatı tapulu iken ... olduğundan bahisle tapusu iptal edilen yukarıda ada parsel bilgileri yazılı taşınmazlarda, müvekkile ait iken ... olduğundan bahisle tapuları iptal edilen hisselerin dava tarihi itibari ile güncel değerinin hesaplanarak 80000 TL tazminat bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 459 ve 937 parsellere ilişkin açılmış bir tapu iptali ve tescil davası olmadığı, 915 parsel yönünden ise derdest bir dava olsa dahi usul ekonomisi gereği bu parsel yönünden açılan davanın bekletici mesele yapılması uygun görülmemiş, kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığı gereksiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından 459 parselin 1969 yılında yapılan tapulama çalışmasında, tapu kayıtları uygulanarak davacılar adına tespit ve tescil edildiği, 937 parselin tapulama ile 1969 yılında davacılar adına tescil edilen 456 parselden geldiği, 915 parselin ise 1999 yılında komisyon kararı ile davacılar adına tespit edildiği, taşınmazların tapu kaydına 2007 yılında " ... tahdidi sınırları içinde kalmıştır "şerhi konulduğu, ... tarafından 915 parsel sayılı taşınmaz hakkında tahdide dayalı tapu iptal davası açıldığı, ... 2. Asliye Hukuk mahkemesinde görülen 2013/227 Esas sayılı bu davada taşınmazın tahdit içinde kalan bir kısmının tapusunun iptali ile ... olarak ... adına tesciline karar verildiği ve bu kararın .../11/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece 459 ve 937 parseller yönünden açılmış bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığı, 915 parsel yönünden de derdest davanın bekletici mesele yapılmasının uygun görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, mahkemece yapılan değerlendirme hatalıdır.
Dava konusu taşınmazların tapusu dava açıldığı tarihte halen davacılar adına kayıtlı ise de ... şerhi tapu maliklerinin tasarruf yetkisini kısıtlar nitelikte olduğundan ve idare tarafından tapu iptali ve tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu maliki tarafından da kesinleşmiş ... kadastro sınırları içinde kalan bölümlerinin maliki olduğu parselden ifrazını ve bu bölümün mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararın tazminini istemeye engel bir durum bulunmamaktadır. Kaldı ki 915 parsel yönünden ... tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası da bulunmaktadır. Mahkemece 915 parsel yönünden ... 2. Asliye Hukuk Mahkmesinde görülen 2013/227 E sayılı dosyası getirtildikten, diğer parseller yönünden de davacılar tarafından yörede yapılan ... tahdidine itiraz davası açılıp açılmadığı hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden sorulmalı, açılmış bir dava bulunması halinde dava dosyası örneği dosya arasına alınmalı, mahkemece yörede yapılan ... tahdit çalışmasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmişse ... kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, sonuçlandırma ve askı tutanakları dosyaya getirtildikten sonra, taşınmaz başında bir ... bilirkşi ve fen bilirkişi eliyle yapılacak olan keşif ve alınacak bilirkişi raporlarıyla ... tahdidi kesinleşmişse taşınmazların tahdit içinde kalan kısımları belirlenerek bu kısımlar yönünden taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verildikten sonra davacıların mülkiyet hakkını kaybettiğinden oluşacak olan zaralarından, TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumluluğu bulunduğundan, davacıların gerçek zararının, taşınmazın niteliği arazi ise, net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 11. maddesine uygun olarak yeniden bilirkişi kurulu aracılığıyla tespit edilmeli, varsa üzerinde bulunan yapıların Bayındırlık Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek değeri tespit edildikten sonra ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine .../06/2018 günü oy birliği ile karar verildi.