Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6624
Karar No: 2018/4697

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6624 Esas 2018/4697 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6624 E.  ,  2018/4697 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacılar vekili 13/07/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalılardan ..."dan ... ili, ... ilçesi, ... köyü, köyaltı mevkiinde kain 39 parsel sayılı ....400,00 m² yüzölçümlü taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyiniyetle satın aldıkları taşınmazın gerçek yüzölçümünün ...000 m2 civarında olduğunu satın aldıktan sonra 2011 yılında öğrendiklerini beyan ederek, TMK"nın 1007. maddesi gereğince fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili davacılar ..., ... ve ... lehine ayrı ayrı ...000,00.-TL, diğer müvekkilleri ..., ... ve ... için ayrı ayrı ....000,00-TL olmak üzere toplam 9.000,00.-TL maddi tazminatın satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu: ...) Dahili davalı ... aleyhine açılan davanın 6100 sayılı HMK"nın .... maddesi gereğince talep ile bağlı kalınarak kabulü ile TMK"nın 1007. maddesi gereğince davacılar ..., ... ve ... lehine ayrı ayrı ...000,00.-TL maddi tazminat ile ... ayrı ayrı ....000,00.-TL maddi tazminat olmak üzere toplam 9.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
    2) Davalı ... ve Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine,
    3) Diğer davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve aynı zamanda dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından 39 sayılı parselin 1972 tarihinde yapılan kadastro çalışması ile 29400 m² yüzölçümü ve tarla niteliğiyşe ... adlı şahıs adına tespit edilerek 1974 yılında komisyon kararı ile aynı şekilde tescil edildiği, taşınmazın 9400 m²"lik kımı miktar fazlası olarak 332 sayılı parsel altında ... adına tutanak düzenlenmişse de bu husus 39 sayılı parsel tapulama tutanağına ve tapu kaydına işlenmediği, davalı ..."in 39 sayılı parseli 1986 tarihinde 29400 m² olarak satın aldığı, davacılardan ..., ... ve .... ise 100/441"şer hissesini (toplam 300/441 hissesini) 10/06/2009 tarihinde davalı ..."ten satın aldıktan sonra 5/147 hissesini 2009-2010 yıllarında davacılar .. ve... taşınmazın yüzölçümü 16/9/2013 tarihinde KK"nın 41. maddesine göre 20000 m² olarak düzeltildiği, iş bu davanın ise 13/7/2011 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; ....09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. Değerlendirme tarihi itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Bakanlar Kurulunun Yargıtay tarafından benimsenen ....02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, belediye veya mücavir alan sınırları içinde kalan taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun kabulü için uygulamalı imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış olması esastır. Aynı karar uyarınca imar planında yer almayan bir taşınmazın, arsa sayılabilmesi için değerlendirme tarihi itibariyle, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (Belediyece meskun olduğu için veya meskun hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanması ve meskun yerler arasında yer alması gerekir.
    Taşınmaz değerlendirme tarihi itibariyle belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/... sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır.
    Bu hususlar belediye başkanlığından ve su ve elektrik idarelerinden ve diğer ilgili merciilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazın değerlendirme tarihinde (tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihte) arsa niteliğinde olup olmadığı saptanmalıdır.
    Mahkemece taşınmazın arsa olarak belirlenmesi halinde, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, taşınmazdan ... payının düşülmesinin gerekip gerekmediği belirtilmek, üzerinde bina var ise Bayındırlık Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmaza ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporununda denetlenmesi, dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmaz/taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıkları, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden sorulup, emsalin İmar Kanunu uyarınca imar parseli, dava konusu taşınmazın ise imar uygulaması yapılmamış arsa parseli olduğunun belirlenmesi halinde çekişmeli taşınmazın emsalle karşılaştırma sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmesi, tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği arazi olarak belirlenir ise, arazi niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, sulu olup olmadığı, yerleşim alanlarına uzaklığı iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek
    oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılarak tapu kapsamındaki taşınmazların değeri, tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihe göre hesaplanmalı, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerleme tarihine göre tespit ettirilmeli, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatları esas alınarak, tapu sahiplerinin oluşan gerçek zararlarının saptanması gerekmektedir .
    Somut olaya gelince, genel arazi kadastrosu sırasında taşınmazın yüzölçümünün 9400 m2 fazla yazılarak kadastro tespit tutanağı düzenlendiği ve satış yoluyla tapu kütüğünün gerçek kişiler adına oluşturulduğu ve daha sonra satış yoluyla taşınmazın davacılara geçmesine göre, davacıların tapuya güven ilkesi dahilinde gerçekleşen satın alma ve müteakip tapu işlemleri sonrası, tapu sicilinin hatalı olarak tutulmuş bulunmasından dolayı taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi sonucu TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacının gerçek zararının karşılanması gerektiğinden, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumlu olduğundan, davanın ... yönünden kabulü ile, taşınmazın diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, mahkemece yıkarıda anlatıldığı şekilde taşınmazın niteliği ve değeri araştırılmaksızın, taşınmazın bir kısmının kamulaştırılması için açılan ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/37 D. iş - 2013/76 D.iş sayılı dosyasındaki araştırma ile yetinilmiş, keşfe katılmayan ziraat ve inşaat bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor hükme dayanak yapılmış, taşınmazın bir kısmı kamulaştırıldığı, ve kamulaştırma bedellerinin de ödendiği anlaşılmakla bu husus nazara alınmaksızın hüküm kurulmuştur.
    Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın yukarıda açıklanan Bakanlar Kurulu kararı ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararı çerçevesinde arsa yada arazi vasfında olup olmadığı yeniden araştırılmalı, taşınmazın bu ilkelere göre arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde emsal incelemesi ve kıyaslaması yöntemiyle, arazi niteliğinde olduğunun saptanması halinde ise tarımsal gelir metoduna göre KK 41. maddeye göre yapılan düzeltme işleminin kesinleştiği tarihteki gerçek değeri, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 11. maddesine uygun olarak yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla tespit edilmeli, varsa üzerinde bulunan yapıların Bayındırlık Bakanlığı resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek değeri tespit edilerek, kamulaştırılan bölümü yönünden kamulaştırma bedellerinin ... olduğu da düşünülerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA .../06/2018 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi