14. Hukuk Dairesi 2017/2734 E. , 2021/1717 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/06/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/05/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, tarafların ve ortak mirasbırakanları ...,....."nin .... ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 2234, 2233, 388, 49, 142, 2239, 4411, 1622, 1200, 1202 parseller ve... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 107 ada 85 ve 86 parsellerde paylı malik olduklarını, taşınmazların aynen taksiminin mümkün olmadığını belirterek taşınmazlardaki ortaklıkların satış yoluyla giderilmesini istemiş; vekaletnamesindeki davadan feragat yetkisi kapsamında, 49 parsele ilişkin davasından feragat etmiştir.
Bir kısım davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazlardan 49 parsel yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, diğer taşınmazlardaki ortaklıklarının satış yolu ile giderilmesine karar vermiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1)UYAP sisteminden yapılan sorgulamada dava konusu taşınmazların aktif kaydının bulunmadığı anlaşıldığından güncel tapu kayıtlarının Şarkışla Tapu Sicil Müdürlüğünden temin edilmesinden,
2)Dosyada mevcut tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların kayıt maliki olan ve UYAP sisteminden yapılan nüfus kaydı sorgulaması ile ölü olduğu anlaşılan Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralı ...’nin, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’nin, ...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ..., Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’nin mirasçılık belgelerinin temin edilmesinden,
3)Davalılar T...ürkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, ...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’e, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a,...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, ...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’e, ..Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ....’e, .. ...’ye, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye,...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ya, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ya, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ..’ye, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye,.. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı Fatma Yıldırım’a, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, ...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye ve ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye gerekçeli kararın tebliğ edilmediği anlaşıldığından adı geçenlere usulüne uygun olarak gerekçeli karar tebliğ edildikten ve kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesinden sonra dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmektedir.
4)7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
4.A) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
4.B) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalılar ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, ..Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaral.. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ye, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’e, ...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ya, ..Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, ...Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ya,... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ya, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, ... Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’ya, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a, .. Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’e ve ..Türkiye Cumhuriyeti Kimlik numaralı ...’a yapılan gerekçeli karar tebligatının yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalılar adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu görülmüştür. Adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği ile kanun yoluna başvuru süresinin beklenilmesinden, sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.