Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7391
Karar No: 2013/6180
Karar Tarihi: 21.11.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/7391 Esas 2013/6180 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/7391 E.  ,  2013/6180 K.

    "İçtihat Metni"

    ...

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -


    Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı, karşı dava ise ayıplı imalât sebebiyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Eser sözleşmelerinde kural olarak işin sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca uygun olarak yapılıp, teslim edilerek, bedeline hak kazanıldığını kanıtlamak yükleniciye, bedelinin ödendiğini, ödenmemiş ise ödenmemesinin yasal sebeplerini ispatlamak iş sahibine aittir.
    Eldeki davada davalı iş sahibinin yükleniciye teslim ettiği kumaşlar üzerinde baskı işlemlerinin yapılması konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ihtilafsızdır. Davacı tarafça 01.04.2011 günlü iki adet ve 12.04.2011 tarihli bir adet olmak üzere toplam üç adet faturaya dayalı olarak 13.938,75 TL"lik alacak için ilâmsız icra takibi yapılmıştır. Davalı fatura konusu malların teslim edilmediği, numune olarak verilen kumaşlardaki baskıların ayıplı olması nedeniyle bedele hak kazanılmadığını savunmaktadır. Faturaların tebliğ edilip 6762 Sayılı TTK"nın 23/II. maddesi hükmünce 8 günlük süre içinde itiraz edilmeyerek içeriğinin kesinleştiği davacı yanca ispat edilememiştir. Sevk irsaliyeleri mevcut olmakla birlikte teslim alanın imzası bulunmadığından bu irsaliyeler teslimi kanıtlamaya yeterli değildir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığından maddi vakıa olan mal teslimi olgusunun tanık beyanıyla ispatlanabileceği Dairemiz uygulamalarında kabul edilmektedir.
    ....


    Öte yandan eser sözleşmesinde ayıp imâl edilen bir eserde veya bir malda sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların bulunması şeklinde tanımlanmaktadır. Yine Yargıtay uygulamalarında ayıp ihbarının her türlü delil ve bu arada tanık beyanıyla da ispatlanabileceği kabul edilmektedir. Ayıp ihbarının ayıbın niteliğine göre 818 Sayılı BK"nın 359/I. maddesi gereğince açık ayıplarda makul süre içinde, gizli ayıplarda 362/son maddesi uyarınca ortaya çıkmasını müteakiben derhal ihbar edilmesi zorunludur. Ayıbın varlığı ve ihbarın süresinde yapılması halinde iş sahibinin ayıplı imalât sebebiyle eserin reddi, bedelden tenzil ve onarım giderleri ile kusurun bulunması halinde uğranılan zararlarının giderilmesini talep haklarının bulunduğu BK"nın 360. maddesinde düzenlenmiştir.
    Bu durumda mahkemece öncelikle teslimle ilgili taraf tanıkları dinlenip, değerlendirilerek faturalarda yazılı baskı yapılan kumaşların teslim edildiğinin kabulü halinde, ayıp ihbarı ve süresi ile ilgili taraf tanıkları dinlenip, mevcutsa sözleşme konusu baskı işlemi yapılan kumaşlar üzerinde konusunda uzman teknik bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak ayıpların niteliği, eserin reddini gerektirir derecede olup olmadığı ya da bedelden tenzili gereken miktar ile onarım bedelleri konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp buradaki ispat külfetinin iş sahibine ait olduğu da gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile asıl davada kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    ....


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi