10. Ceza Dairesi 2017/7500 E. , 2018/943 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 19/09/2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına ilişkin Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/03/2010 tarihli ve 2007/116 esas, 2008/22 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/10/2017 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 10/05/2007 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi"nin 14/05/2008 tarihli ve 2007/116 esas, 2008/22 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 191/6. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
2- Hükümlünün, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle, Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/03/2010 tarihli ve 2007/116 esas, 2008/22 sayılı ek kararı ile TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca «kamu davasının ortadan kaldırılmasına» karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
3- Daha sonra bu kez de, Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi"nin 25/01/2017 tarihli ve 2007/116 esas, 2008/22 sayılı ek kararı ile «kamu davasının düşmesine» karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesinin mahkumiyet hükmünün ortadan kaldırılmasına ilişkin 23/03/2010 tarihli ek kararının kesinleşmesini müteakip sanık hakkindaki davanın düşürülmesine ilişkin 25/01/2017 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu düşünülerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/03/2010 tarihli ve 2007/116 esas, 2008/22 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozmada hüküm tarihindeki hukuka aykırılıklar inceleme konusu yapıldığından, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen
TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanunla 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün görülmüştür.
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan hükümlünün, hüküm tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince, mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılması yerine davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilmeden, davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Cihanbeyli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23/03/2010 tarihli ve 2007/116 esas, 2008/22 sayılı ek sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.