23. Hukuk Dairesi 2016/3482 E. , 2016/3352 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
..
Şikayetçinin sıra cetveline şikayetinin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, müvekkilinin başlattığı icra takibi sonucunda satılan taşınır bedeline ilişkin sıra cetvelinde ...."ya pay ayrıldığını, oysa satışa konu aracın malikinin.... olduğunu, ...."ya borçlu olanın ise .... Ltd. Şti. olduğunu, araç malikinin belirtilen miktarda borcu bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, şikayetçi iddiasının ...."nın alacağı ve sırasına ilişkin olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Şikayet dilekçesinde şikayete konu 18.05.2015 tarihli sıra cetvelinde, alacaklı oldukları dosyaya hiç para ayrılmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, bedeli paylaşıma konu aracın satış bedelinin tamamının verildiği, ....’nın borçlu....’ten hiçbir alacağının olmadığı, ....’ya borçlu olan şirketin .... Ltd. Şti. olduğu ileri sürülmüştür.
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın mad.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın mad. 142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, limited şirket yetkilisi olduğu iddia edilen borçlunun, şirketin ...."ya olan sigorta prim borcundan dolayı şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulmasına ilişkin koşullar gerçekleşmeden, diğer anlatımla önce şirket hakkında takip yapılıp tahsil etme yolu tüketilmeden, şikayet olunan tarafından, prim alacağı nedeniyle ortağın aracına haciz konulmasının ve şikayet olunana pay ayrılmasının doğru olmadığı ileri sürülmüştür. 5510 sayılı ... Sigortası Kanunu’nun 88. maddesinin 16. fıkrasında, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise tüzel kişiliğe haiz işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı tüzel kişi işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre; ...."nun tüzel kişi işveren şirket hakkında takibat yapmadan, doğrudan yönetici hakkında 6183 sayılı Yasa uyarınca önce takibe girişme ve bunun üzerine haciz koydurma yetkisi bulunmaktadır. .... Kurumu’nun prim alacaklarından dolayı kanuni temsilcilerin sorumluluğu fer’i bir sorumluluk olmayıp birinci derecede ve doğrudan bir sorumluluk olup, kurumun temsilcinin malı üzerinde haciz işlemi uygulatabilmesi için öncesinde 6183 sayılı Yasa uyarınca bir takip başlatması gerekir.
Somut olayda, şikayet dışı .... Müdürlüğü"nce kamu alacağı olan prim alacağının tahsili istenmekle; mahkemece, anılan madde hükmüne ilişkin koşulların tartışılıp, değerlendirilmesine ilişkin incelemenin alacağın esasına ve miktarına değil, takip hukukuna ilişkin olduğu gözetilerek, görevli olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan İİK"nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer bir anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. Somut olayda, hasımsız olarak şikayette bulunulması doğru olmayıp sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmeli, onlar hakkında da hüküm kurulmalıdır. Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmez.
Bu durumda, mahkemece, sıra cetvelinde aracın satış bedelinin tamamının verildiği ... .... İl Müdürlüğü’ne husumet tevcihi yönünde, şikayetçiye HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca kesin süre verilip, bu alacaklının davaya dahil edilmesi, şikayet dilekçesinin tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.