Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5443
Karar No: 2010/720
Karar Tarihi: 15.02.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5443 Esas 2010/720 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/5443 E.  ,  2010/720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 14.03.2003 gün ve 185/69 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ..., satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 230 ada 6 parselin davalıların miras bırakanı ... adına olan tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Bülent Yalçın, davacının dava konusu taşınmazı satın aldığını ve taşınmazın davacı adına tapuya tesciline bir diyeceği olmadığını açıklayarak davayı kabul etmiştir.
    Diğer davalılar ... ve arkadaşları, davaya bir cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, tapu malikinin ölü olması ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olan taşınmaz hakkındaki davayı mirasçılardan bir tanesinin kabulü sonuç doğurmayacağından ve davacı dava konusu tapulu taşınmazı 1995 yılında haricen satın almış olup, tespit tarihine kadar 10 yıllık malik sıfatıyla zilyetliği bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 715.06 m2 yüzölçüme sahip 230 ada 6 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında 13.02.1954 tarih ve 691 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak tapu maliki ... adına 28.10.1993 tarihinde tespit edilmiş ve 21.01.2001 tarihinde kesinleşen tutanağa istinaden tapu kaydı oluşmuştur.
    Kanunun açıkça izin verdiği istisnai haller dışında (TMK.nun 713/2, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b) kural olarak tapulu taşınmazların satış ve devirleri TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89.maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmaz.
    Davacı dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında; dava konusu 230 ada 6 parsel sayılı taşınmazı babası ...’un 06.05.1965 tarihinde tapu maliki olan ...’dan satın aldığını ve zilyetliğinde bulundurduğu bu taşınmazı daha sonraki bir tarihte..."a sattığını, ...’dan da 1995 yılında kendisinin satın aldığını açıklayarak iptal ve tescil talebinde bulunmuş ve 05.05.1995 tarihli...’tan satın aldığına dair harici satış senedi sunmuştur.Mahkemece, 18.11.2002 tarihinde mahallinde yapılan keşif sırasında dava konusu 230 ada 6 parsel sayılı taşınmazın dayanağı olan 13.02.1954 tarih ve 691 sıra numaralı tapu kaydı usulüne uygun olarak uygulanmamış ise de, yerel bilirkişi ve davacı tanıkları; dava konusu taşınmazın öncesinde ...’a ait iken 1965-1966 yıllarında davacının babası ...’a sattığını, bu tarihten sonra taşınmaza zilyet olan Mehmet’in taşınmazı 1991 yılında...’a sattığını, onunda 1995 yılına kadar taşınmaza malik olduktan sonra 05.05.1995 tarihli senetle taşınmazı davacıya sattığını, 1995 yılından dava tarihine kadar da dava konusu taşınmazın davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu beyan etmişlerdir.
    Somut olayda davacı, tespitten önceki satın alma ve eklemeli zilyetliğe dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmaz öncesi itibariyle tapulu bir yerdir. Tapulu bir yerin haricen satış ve devri TMK nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesindeki koşulların oluşması halinde böyle bir satış değer taşıyabilir.3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinin uygulanması için zilyedin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap etmiş olması gerekir. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre, tapu maliki ...’ın malik olduğu dava konusu taşınmazı 1965-1966 yıllarında ...’a haricen sattığı, Mehmet’inde 1991 yılında...’a sattığı, ondanda davacının 05.05.1995 tarihinde harici satış senediyle satın aldığı ve halende taşınmazın davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır.
    TMK.nun 996. maddesine göre; “Kazandırıcı zamanaşımından yararlanma hakkına sahip olan zilyet, zilyetliği kendisine devreden aynı yetkiye sahip idiyse onun zilyetlik süresini kendi süresine ekleyebilir.”
    TMK.nun 996. maddesi hükmüne göre, davacı ..., önceki zilyetlerin zilyetlik sürelerinden onların yararlanma hakkından istifade edebildiğine göre, önceki zilyedin dava hakkını da devralmış olmaktadır. Tapu maliki ... dava konusu taşınmazı 1965-1966 yıllarında davacının önceki bayiine satarak devrettiğine ve en son 1995 yılında davacının taşınmazı satın alıp zilyet ve tasarrufunda bulundurduğu anlaşıldığına ve ilk satış tarihi olan 1965 yılından kadastro tespit tarihi olan 28.10.1993 tarihine kadar taşınmazın 28 yıldır eklemeli ve koşullarına uygun olarak davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğu belirlendiğine, bu nedenle de 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde yazılı koşulların davacı yararına oluştuğu anlaşıldığına göre, davanın kabulüne karar vermek gerekirken dosya kapsamına ve yasaya uygun olmayan farklı düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 11,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi