17. Hukuk Dairesi 2015/7190 E. , 2018/619 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili, 17.11.2012 tarihinde davalıların işleten, sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın yaya kaldırımında yürüyen davacı müvekkilleri... ve küçük ..."a çarparak kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralanmalarına sebep olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.500,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacılar ... ve ... için kendilerine asaleten küçük ..."a velayeten 15.000,00"er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den tahsilini istemiş, maddi tazminat taleplerinin davalı ... tarafından karşılandığını belirterek bu taleplerinden feragat etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, maddi tazminat talebi ile ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00-TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..." den alınarak davacılara verilmesine kara verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.Somut olayda; davacılar vekilince, davacılar ...ve ... için kendilerine asaleten küçük Bedirhan"a velayeten 15.000,00"er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece hüküm fıkrasında; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..." den alınarak davacılara verilmesine şeklinde hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, kararın gerekçesinde “...davacılar ... ve ..." ın trafik kazası sebebiyle yaralandıkları ve mevcut yaralanma sebebiyle manevi olarak da zarar görmüş oldukları, davacı ..."ın da eş ve çocuğunun yaralanmasından dolayı manevi olarak zarar görmüş olduğu..” belirtilmiş, ancak gerekçe ve hüküm fıkrasında hangi davacı için ne kadar manevi tazminata hükmedildiği açıklanmamıştır. HUMK"nın 75/2. maddesi, "dava dilekçesindeki talep sonucu açık değilse, Mahkeme, davacıya talep sonucunu açıklattırmalıdır" şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre anılan maddede hakim, davada müphem ve çelişik gördüğü iddia ve sebepler hakkında açıklama isteyebilir denilmektedir. Esasen bu sadece hakime tanınan bir yetki değil, aynı zmanda hakime verilen bir ödevdir. (Baki Kuru, sayfa 287,7.parağraf) Bu halde, hangi davacı için ne kadar manevi tazminat istenildiği davacılar vekiline açıklattırılmak ve yukarıda açıklanan ilkelere göre denetime açık olması için davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarları ayrı ayrı gösterilmek suretiyle bir karar verilmek üzere, hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.