İcrai Davranışla Görevi Kötüye Kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/997 Esas 2020/34 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/997
Karar No: 2020/34
Karar Tarihi: 26.02.2020

İcrai Davranışla Görevi Kötüye Kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/997 Esas 2020/34 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, sulama kooperatifi yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktaydı. Eylemleri, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle mahkum edildi. Ancak, suç tarihi olan 2002 ile hüküm tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerektiği belirtildi. Temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozuldu ve sanık hakkındaki davada zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Kanun Maddeleri:
- 765 sayılı TCK'nın 240. maddesi: Görevi kötüye kullanma
- 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri: Görevi kötüye kullanma suçunun cezası ile ilgili hükümler
- CMUK'nın 321. maddesi: Hükümlerin bozulması
- CMUK'nın 322/1 maddesi: Bozulan hükümlerin yeniden yargılamayı gerektirmediği durumlar
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi: Zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi
9. Ceza Dairesi         2020/997 E.  ,  2020/34 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : İcrai Davranışla Görevi Kötüye Kullanma
    Hüküm : Mahkumiyet
    Temyiz edenler : Sanık müdafii, Katılan vekili

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    ... Sulama Kooperatifi yönetim kurulu üyesi olan sanığın, eylemlerinin suç tarihi itibarıyla lehe olan 765 sayılı TCK"nın 240. maddesinde tanımlanan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, atılı suçun cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen yedi yıl altı aylık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 2002 ile hüküm tarihi arasında durma süreleri nazara alındığında dahi ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.