Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/17135
Karar No: 2016/2587
Karar Tarihi: 10.03.2016

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/17135 Esas 2016/2587 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, kamu görevlisi tarafından resmi belgede sahteciliği suçundan verilen hüküm için yapılan temyiz başvurusunu reddetti. Ancak, görevi kötüye kullanma suçuyla ilgili olarak hak yoksunluğu ve müsadere kararları yanlış olduğu için karar bozuldu. Ayrıca rüşvet almaya teşebbüs suçu için kurulan mahkumiyet hükmü de bozuldu. Yasa değişiklikleri nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Tekerrüre esas sabıkası olan sanığın TCK'nın 58. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği vurgulandı. Kanun maddeleri: TCK 58, 53/1-a, 53/5, 53/3, 252/3, ve 257/3.
5. Ceza Dairesi         2013/17135 E.  ,  2016/2587 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Görevi kötüye kullanma eylemi rüşvet almaya teşebbüs niteliğinde görülerek bu suç ile atılı diğer suçtan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması ve atılı suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlemesine rağmen, aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan yoksun bırakılması,
    Adli Emanetin 2011/745 sırasında kayıtlı suça konu sahte evrakın dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan hak yoksunluklarına ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki haklarından, aynı maddenin 2. ve 3. fıkraları ile Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararı doğrultusunda yoksun bırakılmasına” denilmek ve sahte evrakın müsaderesine ilişkin kısmın "Adli Emanetin 2011/745 sırasında kayıtlı suça konu sahte evrakın dosyada delil olarak saklanmasına" şeklinde değiştirilmek suretiyle eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Rüşvet almaya teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    5237 sayılı TCK"nın rüşveti tanımlayan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde "Rüşvet bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır." denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamında bulunmadığı, işyeri açma raporuna konu yerin sağlıksız olduğuna dair bir kanıt bulunmadığı ve bu hususun sanık lehine değerlendirilmesinin gerektiği de nazara alındığında, sanığın görevinin gereklerine uygun davranması karşılığında menfaat temin etmeye çalışma şeklinde gerçekleşen eyleminin (19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasa ile değişik) suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 257/3. maddesine uyan görevi kötüye kullanma suçuna teşebbüs niteliğinde olduğu gözetilmeden yazılı şekilde rüşvet almaya teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Hükümden sonra 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 87. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 252. maddesinde yapılan değişiklikle suça teşebbüs halinde “...verilecek ceza yarı oranında indirilir” şeklinde takdire bağlı olmayan bir düzenleme getirilmesi, dava konusu olayda ise sanık hakkında teşebbüs nedeniyle TCK"nın 35. maddesi gereğince 1/4 oranında indirim yapılması karşısında 6352 sayılı Kanunla getirilen bu yeni düzenlemenin sanık lehine olduğu anlaşıldığından, mahkemesince yeniden değerlendirme yapılarak lehe yasanın belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan yoksun bırakılması şeklinde karar verilmesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu,
    Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin nazara alınmaması,
    Bozma gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi