Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2013/2328 Karar No: 2015/1333 Karar Tarihi: 13.05.2015
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2328 Esas 2015/1333 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tapu davasında, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi takdirde tenkis isteğine ilişkin dava açılmıştır. Mahkeme, hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin murisin ölüm tarihinden itibaren 10 yıl olduğuna dikkat çekmiş ve hak düşürücü sürenin tanziminden sonra doğan haklara ilişkin uygulanamayacağını belirtmiştir. Dosya incelendiğinde murisin ölüm tarihinin tespit edilerek, hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, mahkemenin yazılı biçimde davanın reddine karar vermesi doğru değildir ve Özel Daire bozma kararına uyulması gerekmektedir. Kanun maddesi olarak da 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi açıklanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu 2013/2328 E. , 2015/1333 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/09/2013 NUMARASI : 2013/396-2013/473
Taraflar arasındaki “ tapu iptal, tescil, tenkis ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 08.11.2012 gün; 2012/235 E., 2012/350 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 08.03.2013 gün ve 2013/2400 E., 2013/3466 K. sayılı ilamı ile; (... Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, tereke miras bırakanın ölümü ile intikal edeceğinden ve terekenin açılmasıyla mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olacaklarından, bu tür isteklerde dava hakkı murisin ölümüyle ortaya çıkar. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmünde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmasında da murisin ölüm tarihi büyük önem taşır. Anılan yasal düzenlemede, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı hükme bağlanmıştır. Başka bir ifadeyle, dayanılan hakkın kadastro tespit tutanağının tanzim tarihinden önce doğması halinde anılan sürenin uygulama imkanına kavuşacağı açıktır. Tutanağın tanziminden sonra doğan haklara ilişkin açılan davalarda hak düşürücü sürenin uygulama yeri yoktur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakanın kadastro tespitinden sonra 23.01.1011 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanamayacağı tartışmasızdır. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. ....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 13.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.