Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin ve yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma sonrasında ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Davaya konu somut olayda; davacı, meslek odası kaydı nedeniyle 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olup, primlerini de ödemiş olduğu halde davalı kurum tarafından meslek odası kaydının usulsüz olduğu gerekçesiyle tahsis istemi reddedildiğinden kurum işleminin iptalini, 22.03.1985-19.10.2005 tarihleri arası Bağ-Kur sigortalılığın ve 19.10.2005 tarihi itibarıyla da yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespitini istediği; Mahkemece, bozma üzerine davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 01.10.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti, fazlaya ilişkin talebin reddi kararı verilmiştir.
Davacının usulsüz oda kaydı nedeniyle iptal edilen 22.03.1985-19.10.2005 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresi, Kurumun 5510 sayılı Yasanın geçici 54. maddesi kapsamında işlem yapması neticesi yeniden sigortalılık süresi olarak yüklenmiş ve davacıya 01.03.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Davacının 22.03.1985-19.10.2005 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresinin geçerli sayılması karşısında 20.10.2005 günlü tahsis başvurusu gözetilerek, anılan tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığı tahsis koşullarının varlığı usulünce araştırılıp irdelenerek varılacak sonuca göre irdelenip karar verilmesi gerekirken, bir yandan sigortalılık süresinin reddine karar verilirken, diğer yandan aynı sigortlalılık süresi gözetilerek 5510 sayılı Yasanın 54. maddesinin yürürlük tarihini takip eden aybaşından aylık bağlanmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.