23. Hukuk Dairesi 2015/5193 E. , 2016/3343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. Y.. K.. gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti ve üyeliğe bağlı hat tahsis ve kullanım hakkı ile ilgili yaratılan muarazanın men"i istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının ortaklığa kabulü ile ilgili yönetim kurulu kararına rastlanmasada, davalı kooperatifin 1985, 1986 ve 1987 yılları olağan genel kurulları hazirun cetvellerinde adının ve taahhüt ettiği sermayenin bir kısmını yatırdığı hususunun yer alması nedeniyle kooperatif üyesi olduğunun anlaşıldığı ve ihraç, istifa ve üyeliğini devre ilişkin bir belge ve bulguya da rastlanmaması nedeniyle üyeliğinin halen devam ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı kooperatif üyeliğinin tespiti ile bu konuda yaratılan muarazanın men"ine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkin olup, 03.01.2013 tarihinde açılmıştır. Dosya kapsamından davacının ortaklığa kabulü ile ilgili yönetim kurulu kararına rastlanmamakla birlikte, davalı kooperatifin 1985, 1986 ve 1987 yılları olağan genel kurulları hazirun cetvellerinde adının ve taahhüt ettiği sermayenin bir kısmını yatırdığı hususunun yer alması nedeniyle kooperatif üyesi olduğunun kabulü isabetli olmuştur. Ancak, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK"nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir.
Somut olayda, davacı her nekadar üyelikten kaynaklı hattını dava dışı ....ve ..."a kiraladığını ve kendisi adına aidatların 1991-2006 yılları arası bu kişiler tarafından yatırıldığını, fakat sonrasında bu kişilerin hattı sahiplenerek bedel ödemekten
kaçındıklarını iddia etmiş ise de, dosya kapsamından dava dışı ..."ın davalı kooperatife 26.01.1985 tarihinde üye olduğu tarihten, üyeliğini eşi dava dışı ..."a devrettiği 21.12.1991 tarihine kadar genel kurullara bizzat, devir tarihinden sonra da eşi adına vekaleten katıldığı, dolayısıyla bu kişilerin üyeliğinin davacının üyeliğinden bağımsız olduğu anlaşılmaktadır. Yine dosya kapsamındaki 1985-2013 arası genel kurul tutanakları ve hazirun cetvellerine göre davalı kooperatifin düzenli olarak aidat kararı aldığı ve davacının en son 1987 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde isminin yer aldığı, bundan sonraki genel kurul hazirun cetvellerinde isminin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davalı tarafın davacının 1987 sonrası genel kurul hazirun listelerinde isminin yer almadığı, bu tarihten sonra kooperatif ile herhangi bir şekilde bağlantıya geçmediği, aidat vb. yükümlülüklerini yerine getirmediği, uzun süre sonra bu dava ile üyelik tespiti talep etmesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı savunması da gözetilerek, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu"ndan, mümkün olmazsa anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü"nden kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, davalı kooperatifin genel kurullarında aidat alınmasına ilişkin karar alınmasına rağmen, üyelerin kooperatifin varsa banka hesabına aidat yatırıp yatırmadıkları, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davacının isminin hazirun listesinde en son olarak yer aldığı 18.03.1987 tarihli genel kurul tarihinden itibaren işbu dava tarihine kadar anılan şekillerde kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususunda rapor alınıp, anasözleşme ya da alınan bir genel kurul kararı uyarınca ortağın kooperatifine uğramasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de durularak, sonuç olarak kooperatifle ilişki kurduğu son tarih ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle davacının talebinin TMK"nın 2. maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerlex davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.