Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1531
Karar No: 2019/2785
Karar Tarihi: 26.03.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/1531 Esas 2019/2785 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/1531 E.  ,  2019/2785 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

    Dava, davacı tarafından, muvazaalı boşanma olmadığından bahisle 15.07.2010-19.03.2015 tarihleri arasında ödenen ve tahsili istenen ölüm aylıklarına ilişkin borcu bulunmadığının tespiti ile kesilen yetim aylığının tekrar bağlanması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, muvazaalı boşanma olmadığından bahisle 15.07.2010-19.03.2015 tarihleri arasında ödenen ve tahsili istenen ölüm aylıklarına ilişkin borcu bulunmadığının tespiti ile kesilen yetim aylığının tekrar bağlanmasını istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili, kurum denetmen raporuyla muvazaalı boşanmanın tespit edildiğini, davacı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, toplanan delillere, SGK denetmeni tarafından yapılan incelemeye, denetmen raporuna, nüfus müdürlüğünden alınan nüfus hareketlerine ilişkin yazı cevabına, dava dilekçesindeki davacının beyanı ile davacının ve boşandığı eşinin denetmene verdikleri ifadelere, mahkememizde dinlenen davacı tanıklarından davacının oğlu ve gelini dışında davacının iddiasının doğrulanmamasına, icra müdürlüğü dosyasında yapılan tebliğin davacının boşandığı eşinin adres olarak belirtiği Bahçelievler adresinde davacının bizzat kendisine tebliğin yapılmasına, davacının boşandığı eşinin ..."ndeki oğlunun yanında sürekli kaldığını belirtmesine rağmen yapılan zabıta tutanağına göre bu adrese ara sıra gelmesinin yazılı olmasına, ... emniyetince yapılan araştırma tutanağına göre de bu binaya davacının çocuklarının yanına geldiği, kimde kaldığına ilişkin bilgi edinilememesine ilişkin tespite, davacının boşanma kararının 01/07/2010 tarihinde kesinleşmesinin hemen ardından 1 aylık kısa süre içerisinde maaş almak için başvuruda bulunmasına, denetmenlere verdiği ifade de açıkça genel itibariyle aile hayatımız devam etmektedir şeklindeki beyanına ve tüm dosya kapsamına göre, denetmenlik raporunun aksinin ispatlanamadığı, davacının oğlunun ve gelininin beyanına itibar edilemeyeceği, davanın ispatlanamadığı, muvazaalı boşanmaya dayalı olarak davacının murisinden aldığı maaşın kesilmesi işleminin doğru olduğu, maaşın kesildiği tarihten itibaren tekrar ödenemeyeceği, davacıdan istenen borcun yersiz ödenen aylık ve diğer gelirlere ilişkin olduğundan davacının davalı kuruma borçlu olduğu, diğer taleplerin de yerinde olmadığı dolayısıyla davanın reddinin gerektiği, ancak davanın henüz icra takibi yapılmadan açıldığından davalının tazminat talebinin yerinde olmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını usul ve esas açısından yasaya uygun bularak istinaf isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, muvazaalı boşanma olmadığından bahisle; davalı kurum vekili, lehe nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ile alacağın %10"u oranında zamma hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    Her ne kadar mahkemece davanın reddi ile yürürlükteki AAÜT gereğince davacı Kurum lehine 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi, “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmünü amir olduğundan, dava konusu alacak miktarının 42.157,08 TL olduğu gözetilerek davalı kurum lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının 4. fıkrasındaki “1.980,00” ibaresinin silinerek yerine, “4.987,27” ibaresinin yazılmasına ve ilk derece mahkemesi hükmünün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine Gönderilmesine, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi