16. Hukuk Dairesi 2015/13849 E. , 2018/4194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 148 ada 2, 155 ada 2, 157 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 155 ada 10, 109 ada 22, 110 ada 24, 111 ada 58, 101 ada 55 ve 59, 106 ada 9 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ..., 104 ada 8 ve 9, 103 ada 25, 111 ada 10, 109 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar aynı sebeple, 131 ada 5 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle ..., 103 ada 36, 104 ada 7, 101 ada 53, 103 ada 4, 24 ve 33, 106 ada 8, 107 ada 1 ve 109 ada 53 parsel sayılı taşınmazlar aynı sebeple ..., 130 ada 6, 104 ada 6 ve 109 ada 30 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ..., 103 ada 23 ve 34, 109 ada 52 parsel sayılı taşınmazlar aynı sebeple ... adına, 109 ada 50 parsel sayılı taşınmaz aynı sebeple ve eşit paylarla ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiş, 155 ada 11 parsel sayılı taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra satış yoluyla ... adına intikal etmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve müşterekleri, aynı sebebe dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, murisin ölüm gününden sonra zilyetliğin davalı tarafta olduğu, bu sebeple taksimin olmadığını ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, davacı tarafın terekenin taksim olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi yapılan araştırma inceleme ve uygulama da hüküm için yetersizdir. Davacı taraf çelişmeli taşınmazların ortak muris ..."dan kaldığı, taksim olmadığı iddiasına dayanarak tapu kayıtlarının iptali ile muris ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tescili talebiyle dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazlardan 155 ada 11 parsel sayılı taşınmaz mirasçılardan ... adına tespit edilmiş iken dava tarihinden önce muris Halil terekesine karşı üçüncü kişi durumunda olan ..."a kayden devredilmiş olup, ... aleyhine dava açılmadığı, ..."ın (ölümüyle mirasçılarının) 155 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı göz ardı edilerek Mahkemece, parsel hakkında esastan karar verilmiş olmasında isabet bulunmamaktadır. Öte yandan davacı ve müdahiller vekilinin keşifte 103 ada 23, 24, ve 109 ada 52 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davalarından feragat ettiği, vekaletnamede feragate yetkili olduğu anlaşılmakla bahsi geçen taşınmazlar hakkında davacı ve müdahiller vekilinin feragat beyanının değerlendirilememiş olması da isabetsizdir.
Temyize konu diğer parseller olan 148 ada 2, 155 ada 2 ve 10, 157 ada 6, 109 ada 22, 110 ada 24, 111 ada 58, 101 ada 55 ve 59, 106 ada 9, 104 ada 9, 103 ada 25, 109 ada 50, 110 ada 10, 131 ada 5, 109 ada 4, 104 ada 8, 103 ada 36, 104 ada 7, 101 ada 53, 103 ada 4, 24 ve 33, 106 ada 8, 107 ada 1, 109 ada 53, 130 ada 6, 104 ada 6 ve 109 ada 30 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafça 3. kişilerden satın mı alındığı yoksa kök muris ... tereksine mi dahil olduğu, terekeye dahilse taksim edilip edilmediği hususlarında Mahkemece yapılan araştırma da hüküm için yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazlardan 148 ada 2, 155 ada 2 ve 10, 157 ada 6, 131 ada 5, 130 ada 6 ve 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar hakkında herhangi bir feragat ya da vazgeçme beyanı dosyaya yansımadığı gibi parsellerin dosyadan tefrik olduğuna dair de bir bilgi bulunmadığı halde taşınmazlar başında keşif yapılmamış, davalıların bir kısmı tarafından taşınmazların terekeye dahil olmayıp 3. kişiden satın alındığı savunulduğu halde tarafların iddia ve savunmaları araştırılmamış, taksime dayanılması halinde taksimi ispat külfetinin dayanan tarafa ait olduğu, ispat külfetinin yer değiştirmesi için taksimin başkaca bir delille ispat edilememesi ve insan ömrünü aşar şekilde bir kullanımın bulunması gerektiği, somut olayda muris ..."in 1960 da vefat ettiği ve davalıların kullanımının insan ömrünü aşacak süreye ulaşmadığı, kaldı ki davaya cevap veren davalıların taksime değil satın almaya dayandıklarının göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur. Eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli taşınmazların başında yeniden keşif yapılmalı, fen bilirkişisi, mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tarafların bildirdiği tüm tanıklar yöntemine uygun şekilde iddia ve savunmalar doğrultusunda dinlenilmeli, bilirkişi ve tanıklara taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, tarafların müşterek murisine mi ait olduğu yoksa davalıların miras bırakanları tarafından 3. kişilerden satın mı alındığı, taşınmazların kimin tarafından ne sıfatla ne zamandır kullandığı hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.