4. Ceza Dairesi 2016/16227 E. , 2020/12274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanık ... hakkında katılan ...’e yönelik yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Sanığın olay öncesinde katılan ...’ın kız kardeşiyle arkadaşlık yapıp ayrılması nedeniyle sanık ve katılan ... arasında husumetin bulunduğu olayda, sanığın, evinin önüne gelen katılan ... ve arkadaşlarını korkutarak uzaklaştırmak kastıyla av tüfeğiyle ateş etme eyleminin haksız tahrik altında silahlı tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında vasıflandırmada hataya düşülerek yaralamaya teşebbüs suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve katılan ...’a yönelik tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
a) Sanığın ertelenmesine karar verilen sonuç hapis cezaları miktarları 5’er ay olduğu halde gerekçesi belirtilmeden denetim süresinin 3 yıl olarak fazla belirlenmesi,
b)17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ ya eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendi ile; “ 01.01.2020 tarihi itibarı ile kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulüyle basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “ kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bende yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1 – (f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinlemeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezanın dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 Sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince 5271 Sayılı CMK’ya eklenen geçici maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’ nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden katılan sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekte, tebliğnameye kısmen aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.