Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/17097 Esas 2007/20036 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Davayı kabul ve davadan feragat, başka hiç bir araştırma ve incelemeye gerek kalmaksızın davayı sonuçlandıran usül işlemlerindendir. HUMK.nun 92. maddesine göre kabul, iki taraftan birinin diğerinin netice-i talebine muvafakat etmesidir. Aynı Kanunun 95/1. maddesinde ise,  kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği açıklanmıştır.
Davalı alacaklı vekili Av. S. K. , mahkemeye verdiği 20.3.2007 tarihli cevap dilekçesi ile; davacının davasında samimi olduğu kanaatine varıldığı, aleyhlerine açılan bu davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.(Davacı vekilinin 15 Mart 2007 tarihli özel vekaletnamesinde kabul yetkisi vardır.)
O halde, mahkemece adı geçenin yukarıda yer verilen beyanı esas alınarak borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetinin kabulüne karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.