MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesine göre, “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma” suçunun oluşabilmesi için belgenin gerçek bir muamele veya duruma dayanma zorunluluğunun bulunmasının gerektiği, belgenin gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde varmış gibi düzenlendiğini bilerek alıp kullanılması halinde ise, sahte belge kullanma suçunun oluşacağı; somut olayda, sanığın yetkilisi olduğu ... ve Tarım Ürünleri Nakliye ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, sanığın kullandığı suça konu faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmadığı, piyasadan faturasız şekilde yaptığı alımlarını, yetkilisi ... ... olan ... Petrol Ürünleri Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nden aldığı sahte faturalarla belgelendirdiğinin tespit olunduğu, ... Petrol Şirketi ile sanığın yetkilisi olduğu şirket arasında gerçekte bir ticari ilişkinin bulunmaması karşısında, eyleminin 213 sayılı Yasanın 359/b-1. maddesi kapsamında bulunan “sahte fatura kullanma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, dosya kapsamı ile örtüşmeyen bilirkişi raporu esas alınarak eylemin nitelendirilmesinde hataya düşülüp yazılı şekilde "muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma" suçundan hüküm kurulması ,


2- Kabule göre de;
a) Sanığın 2007 yılı içerisinde farklı aylara ait KDV beyannamelerinde sahte fatura kullanması nedeniyle hakkında TCK 43. maddesi gereği, zincirleme suç hükümleri uygulanması gerekirken yazılı şekilde eksik ceza tayini,
b) Sahte kullanıldığı iddia olunan son fatura tarihinin 18.09.2007 tarihi olduğu ve KDV indiriminde kullanılmasına göre, suç tarihinin 25.10.2007 olması karşısında, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2007 “ şeklinde eksik olarak gösterilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.