23. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3737 Karar No: 2016/3336 Karar Tarihi: 31.05.2016
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3737 Esas 2016/3336 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2016/3737 E. , 2016/3336 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı-borçluya karşı .... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2294 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takibe başlanıldığını, borçlunun gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle itirazın kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ile davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının .... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2294 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takibe başladığı, ödeme emrinin davalıya ulaşmasıyla birlikte davalının ödeme emrinde takibe konu belgelerin bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptalini istediği, İcra Hukuk Mahkemesi’nce ödeme emrinin iptaline karar verildiği, usulüne uygun olarak tebliğ edilen ödeme emrinden sonra davalı tarafın icra takibine herhangi bir itirazının bulunmadığı ve icra takibinin kesinleştiği, dava icra takibine yapılan itirazın kaldırılması olduğundan davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı, davalı şirketin iflasına karar verilmesi işlemlerinin iflas yoluyla başlatılan icra takibi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, davalı hakkında iflas yolu ile takip başlatılmış olup, ödeme emrine vaki itirazın kaldırılması talep edildiğinden davaya bakmakla görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir. O halde, davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması hatalı olmuştur. Bunun yanında, davalı hakkında yapılan takipte, davalıya ikinci kere 09.06.2015 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği ve davalının 11.06.2015 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.