Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1016 Esas 2020/33 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1016
Karar No: 2020/33
Karar Tarihi: 26.02.2020

Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1016 Esas 2020/33 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir tefecilik davasında, sanığın beraat ettiği kararı temyiz edildi. Temyiz incelemesinde suç tarihinin yanlış yazılmasının bir yazım hatası olduğu kabul edildi. Tefecilik suçunda sanığa yüklenen ödünç para verme işleminin gerçekleştiği tarih belirlenemediği için 01/01/2002 tarihi kabul edildi ve 2279 sayılı Kanunun 17. maddesiyle belirlenen ceza üst sınırının ilgili dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirtildi. Bu nedenle kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşürülmesine karar verildi ve hüküm bozuldu. Detaylı açıklama ise şu şekilde:
- 2279 sayılı Kanunun 17. maddesi: Tefecilik suçu için verilecek cezanın üst sınırını belirler.
- 765 sayılı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddeleri: Suç tarihine göre belirlenen dava zamanaşımı sürelerini içerir.
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi: Temyiz edilen kararların incelenmesini ve gerektiğinde bozulmasını düzenler.
- 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri: Kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi durumlarını belirler.
9. Ceza Dairesi         2020/1016 E.  ,  2020/33 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik
    Hüküm : Beraat
    Temyiz edenler : Katılan, şikayetçi Hazine vekili

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Şikayetçi Hazinenin temyiz hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında son ödünç paranın verildiği 2002 yılı yerine 2013 yılının Ocak ayı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
    Sanığa yüklenen tefecilik suçunda ödünç para verme işleminin 2002 yılında gerçekleştiğinin belirtildiği, suç tarihinin kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak 01/01/2002 olarak kabul edilmesi gerektiği, bu tarihte yürürlükte bulunan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı Kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 5 yıllık asli, 7 yıl 6 aylık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi ile iddianame tanzim tarihi arasında bu sürelerin gerçekleştiği ve kamu davasının zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, katılan ile şikayetçi Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 26/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.