16. Hukuk Dairesi 2018/1498 E. , 2018/4185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 226 ada 72 parsel sayılı 63.519,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ileride ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğu belirtilmek suretiyle taşlık ve çalılık vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 226 ada 72 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan 27.05.2014 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle işaretli 1.571,11 metrekare yüzölçümündeki bölümünün Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 226 ada 72 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenlerine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile iktisap, 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde düzenlenmiş olup ekonomik amaca uygun zilyetlikle özel mülkiyete konu olabilecek taşınmazların kazanılabileceği belirtilmiştir. Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık ve çalılık gibi taşınmazların ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilmesi mümkündür. Somut olayda mahallinde yapılan keşifte dinlenen tek mahalli bilirkişi ve tek davacı tanığı beyanlarında taşınmaz bölümünün 1974 yılından itibaren davacı tarafından kullanıldığı, davacının taşınmazda arpa-buğday ektiği ve Bahar aylarında hayvanlarını otlattığını bildirmiş; ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmazdaki eğimin teras yapılarak giderilmeye çalışıldığı, teraslı bölümün doğu ve batısında bulunan kayalık ve taşlık arazilerden farklılık gösterdiği, arazinin kadimden beri tarım arazisi olarak kullanıldığı, ancak taşınmaz üzerinde çok yıllık otsu bitkilere bakıldığında yıllardır tarım yapılmadığı, taşınmazda 7 adet ahlat, 1 adet badem ağacının bulunduğu, toprağın işlenerek kültür tarım arazisi olarak kullanılabileceği bildirilmiş, yine ziraatçi bilirkişi 11.07.2014 tarihli ek raporunda da taşınmazdaki terasların yapımının oldukça eski zamanlara dayandığı, terasların içerisindeki bölümün toprak yapısını koruduğu belirtilmiş ise de 28.5.2014 tarihli fen ve jeoloji bilirkişileri raporuna ekli fotoğraflar dikkate alındığında mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanığı beyanları, ziraatçi bilirkişi rapor içerikleri çelişmektedir. Fotoğraflardan taşınmaz bölümünün teras yüzeyi içerisinde yer yer ana kaya yüzeyleri bulunduğu ve çok yıllık otlarla (çalımsı, ağaçsı nitelikte) kaplı olduğu görülmektedir. Ayrıca ziraatçi bilirkişisinden taşınmaz bölümü üzerinde davacı tarafından yoğun emek ve para sarfı ile imar ve ihya çalışması yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise üzerinde nizasız ve kesintisiz şekilde tarımsal faaliyet ve ekonomik amaca uygun zilyetlik yürütülüp yürütülmediği, taşınmazın terk edilip dilmediği hususlarını açıklar nitelikte rapor alınmamıştır. Bu çelişkiler giderilmeden, yetersiz araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi kurulu, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın önceden kullanılmakta ancak son yıllarda kullanılmıyor ise kullanılmamasının hangi nedenden kaynaklandığı ve terk iradesine dayalı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı; ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz imar-ihyaya konu olmuş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, önceki ziraatçi bilirkişisinin raporlarını da irdeler nitelikte taşınmazı komşu parsellerle ve geriye kalan kısmı ile birlikte ele alan, taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldığını, varsa üzerindeki bitki örtüsünü, cinsini ve yaşlarını açıklayan ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.