20. Hukuk Dairesi 2018/866 E. , 2018/4658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı şirket ile davalılar Hazine ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ilçesi, ... mahallesi 682 parsel 8.204,75 m2 yüzölçümü ile zeytinlik vasfıyla, 689 parsel 4.424,76 m2 yüzölçümü ile çamlık vasfıyla Hazine adına tapuda kayıtlı olup beyanlar hanesinde ""taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre orman dışına çıkarıldıkları ve ..."in kullanımında oldukları"" şerhleri vardır.
Davacı vekilinin 21.03.2012 tarihli dilekçesinde, ... ilçesi, ... köyü 682 ve 689 parsel sayılı taşınmazların, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılan yerlerden olduğundan 2009 yılında yapılan yenileme çalışmalarında davalı ... adına zilyetlik şerhi verilerek Hazine adına tescil edildiğini, ancak 2001 yılından itibaren davacı şirketin zilyet olduğu iddiasıyla davacının zilyetliğinin tesbitine ve tapu kaydının beyanlar hanesinin iptal edilerek davacının zilyet olduğunun şerh verilmesi talebiyle sulh hukuk mahkemesine dava açmıştır.
Sulh hukuk mahkemesi, davanın malvarlığına ilişkin olduğu gerekçesiyle HMK"nın 2. maddesi gereğince görevsizlik kararı vererek dosyayı asliye hukuk mahkemesine göndermiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi de davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan HMK"nın 4/1-c maddesi gereğince karşı görevsizlik kararı vermiş, hüküm davalı ... vekili tarafından vekâlet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19.11.2013 tarih, 2013/9267-10345 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında: ""Mahkemece, davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu nedeniyle karşı görevsizlik kararı vermiş ise de, taraflar arasındaki dava, orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde, fiilî kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığının belirlenmesi amacıyla 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan kadastro çalışmasına itiraza ilişkin olduğu, bu çalışmanın 2009 yılında yapıldığı ve 23.02.2010 tarih 2090 yevmiye numara ile davalı gerçek kişinin kullanıcı olarak tapu kayıtlarının beyanlar hanesine şerh verildiğinin anlaşılmasına göre 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıl içinde açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkemenin genel mahkemeler olduğu, 6100 sayılı Kanunun 2. madesi uyarınca da davada, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, verilen karşı görevsizlik kararı usûl ve kanuna aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, 682 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulü ile taşınmazın beyanlar hanesindeki "bu parsel Mustafa oğlu ..."in kullanımındadır" şerhinin iptali ile yerine "bu parsel ... Su ... Ürt. İth. İhr. Paz. San. Tic. A.Ş"nin kullanımındadır." şerhinin beyanlar hanesine yazılmasına; dava konusu 689 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı şirket ile davalılar Hazine ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kullanım kadastrosundaki şerhlere yöneliktir.
1)Davalı Hazine dava konusu taşınmazlar üzerinde kullanım ve zilyetlik olmadığı gerekçesi ile kararı temyiz etmiş ise de Hazine tarafından bu yönde açılmış bir dava olmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Davacı ... Su ... İhr. Paz. San. Tic. A.Ş."nin 689 parsel nolu taşınmaz ilişkin temyiz itirazları yönünden, incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, dava konusu 689 parselin davacı şirket tarafından kullanılmadığı belirlenerek hüküm kurulmuş olduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına,
3)Davalı ..."in 682 parsel yönünden temyiz itirazlarına gelince; mahkemece 682 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... lehine olan kullanım şerhi kaldırılarak davacı şirket lehine kullanım şerhi konulmuştur ancak yapılan keşif, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporları gözönüne alındığında taşınmazın bir kısmında davacı şirkete ait binaların bulunduğu ve bu kısmın şirket tarafından kullanıldığı açıklanmış olup, taşınmazın 8.204,75 m2 yüzölçümüne sahip olduğu geri kalan kısmında zeytin ağaçlarının olduğu açıklanmış ancak bu kısmın kimin kullanımında olduğu yeterince araştırılmamıştır. Bu nedenle mahkemece dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, fen ve ziraat mühendisleri huzuruyla dinlenmeli, 2009 yılında kullanım kadastrosu yapıldığı sırada 682 parsel nolu taşınmazın fiilen kimin kullanımında olduğu belirlenmeli taşınmazın tamamının mı yoksa bir kısmının mı kullanıldığı, kullanılan kısımlar varsa bu kısmın kimin kullanımında olduğu belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1)Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının reddine,
2) İki nolu bent gereğince davacı ... Su Ür. ... İth. İhr. Paz. San. Tic. A.Ş."nin 689 parsel nolu taşınmaz yönünden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu parsel yönünden ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
3) Üç nolu bent gereğince davalı ..."in 682 parsel yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 682 parsel yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/06/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.