11. Hukuk Dairesi 2016/11330 E. , 2018/3632 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/03/2016 tarih ve 2014/2149-2016/242 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortağı iken ölen ..."ın oğlu olduğunu, murisin davalı şirketin son pay durumunu gösterir hazirun cetveline göre şirkette 102.000 TL tutarında pay sahibi olduğunu, terekedeki 3/8 hissesi nedeniyle davacının payının 38.250 TL olduğunu, davalı şirketin sermayesinin 200.000 TL"den 2.000.000 TL"ye çıkarılması sebebiyle davacının payının da artarak 382.500 TL"ye çıktığını, davalı şirketin 02.06.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 7. maddesiyle alınan kararın iptali gerektiğini, çünkü ilan edilen gündemde şirket ana sözleşmesinin şirket sermayesi ve hisse senetlerinin cinsi başlıklı 6.maddesinin değiştirilmesinin görüşülmesi ibaresinin bulunmasına karşılık toplantıda gündeme bağlı kalınmayarak C tipi paylar oluşturulduğunu, pay devrine ilişkin ciddi kısıtlamalar öngörüldüğünü ve C tipi paylara sermaye artışı ve yönetim kurulu üyelerinin seçimi konularında imtiyaz tanındığını, yapılan değişiklikle şirkette pay devrinin imkansız hale geldiğini, gündemde bulunmayan konuların toplantıda görüşülemeyeceğini ileri sürerek davalı şirketin 02.06.2014 tarihinde yapılan genel kurulunda 7 ve 8 numaralı gündem maddeleriyle alınan kararların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, genel kurulda bizzat bulunan ancak toplantıyı sebepsiz yere terk eden davacının bu davayı açma hakkının bulunmadığını, çünkü TTK. 446/a maddesi uyarınca toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten pay sahiplerinin dava açma hakkı bulunduğunu, davacının iddialarının aksine gündemin usul ve yasaya uygun olarak yapılan çağrıda açıkça belirtildiğini, şirket sözleşmesinin 6. ve 7. maddelerinin değiştirilmesinin gündemde açıkça yer aldığını, payların türünün değiştirilmesinin TTK 485. maddesi çerçevesinde mümkün olduğunu, aynı şekilde TTK. 478 ve 360. maddeleri uyarınca da esas sözleşme değişikliği ile yönetim kurulunda temsil konusunda imtiyazlı pay senedi çıkarılmasının mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu genel kurul kararlarının ilan edilen gündemle tam uyumlu olmadığı, böylece gündemin gereği gibi ilan edilmediği ve buna göre davacının dava açma hakkının bulunduğu, iptali talep edilen 7. gündem maddesinin "şirket ana sözleşmesinin şirketin sermaye ve hisse senetlerinin cinsi başlıklı 6. maddesinin değiştirilmesi hususunun görüşülmesi" şeklinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, ancak toplantıda, "şirketin sermaye ve hisse senetlerinin cinsi" başlığı altında şirketin sermaye ve hisse senetlerinin cinsi, bağlam/hisse senetlerinin devri ve imtiyazlar şeklinde üç ayrı başlık oluşturabilecek şekilde birbirinden bağımsız ve her biri ayrı bir öneme sahip konuların görüşülüp karara bağlandığı, toplantıda alınan 8 nolu gündem maddesinin "şirket ana sözleşmesinin yönetim kurulu ve süresi başlıklı 7. maddesinin değiştirilmesi hususunun görüşülmesi" şeklinde gündem ilan edilmesine rağmen toplantıda görüşülen "yönetim kurulu ve süresi" başlığı altında, C tipi pay sahiplerine yönetim kurulunda temsil edilme açısından imtiyaz niteliğinde üstün haklar tanındığı, bu şekilde imtiyaz tanımanın TTK kapsamında mümkün olmasına karşın bu konunun gündemde yer almamasına rağmen ve ilan edilen gündemde bu husus açıkça bulunmamasına rağmen bu konuda karar alındığı, 7 ve 8 nolu kararlar yönünden TTK. 413/2.maddesinde düzenlenen gündeme bağlılık kuralının ihlal edildiği, böylece alınan kararın kanuna aykırı olup TTK 445. maddesi uyarınca, kanuna aykırılık nedeniyle iptali gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.