Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11753
Karar No: 2018/597
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/11753 Esas 2018/597 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/11753 E.  ,  2018/597 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... sicil nolu mükellefi ..."in vadesinde ödenmeyen toplam 366.716,19 TL (08/01/2014 tarihi itibariyle) vergi borcu için 6183 sayılı yasa hükümlerine göre cebren tahsilata başlandığını, davalının kendisine tebliğ edilen ödeme emirlerine rağmen borcunu ödemediğini, takibin kesinleştiğini, yapılan malvarlığı araştırmasında davalı ..."ın ... ili, ... ilçesi, ...Mah. 18K-III pafta, 513 ada, 8 parsel, 3 nolu bağımsız bölümde tapuya kayıtlı 12/72 arsa paylı mesken vasfındaki bu taşınmazdaki 3/8 hissesini intifa hakkını kendinde tutarak 15/03/2012 tarihinde oğlu ..."e sattığının tespit edildiğini, yapılan tasarruf işleminin danışıklı olduğunu , öncelikle ... ili, ... ilçesi, ... Mah 18K-III pafta, 513 ada, 8 parsel, 3 nolu bağımsız bölümde tapuya kayıtlı taşınmazın 3/8 hissesinin el değiştirmesini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, anılan taşınmazdaki hisse üzerine davalıların yaptıkları tasarruf işlemlerinin 6183 sayılı yasanın 28/1 maddesi gereğince hükümsüz sayılarak iptaline ve alacaklı idarenin haciz ve satış uygulayabilmek suretiyle alacağını tahsil olanağının tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile; Davalı ... tarafından diğer davalı ..."e ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 513 ada, 8 parsel, 1 Kat, 3 nolu bağımsız bölümünde tapuya kayıtlı 3/8 hisesinin devrine ilişkin tasarrufun iptaline, alacaklı kuruma taşınmaz üzerinde haciz ve satış uygulayabilmek suretiyle alacağını tahsil etmek için cebri icra yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, 6183 sayılı Yasanın 24. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğünün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir.Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
    Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.Somut uyuşmazlıkta, yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 11/11/2014 tarihli kısa kararında "Davanın kabulüne," denildiği halde, gerekçeli kararda “Davanın KABULÜ ile; Davalı ... tarafından diğer davalı ..."e ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 513 ada, 8 parsel, 1 Kat, 3 nolu bağımsız bölümünde tapuya kayıtlı 3/8 hisesinin devrine ilişkin tasarrufun iptaline, alacaklı kuruma taşınmaz üzerinde haciz ve satış uygulayabilmek suretiyle alacağını tahsil etmek için cebri icra yetkisi” şeklinde yazıldığı görülmektedir. Bu durum HMK"nin 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi