Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/1038 Esas 2022/2603 Karar Sayılı İlamı

Nitelikli cinsel saldırı, nitelikli yağma (mağdur ...’ya karşı), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdurlar ... ile ...’e karşı), nitelikli hırsızlık (mağdur ...’e karşı) suçlarından sanık ...'un gerçekleştirilen yargılaması sonucunda nitelikli yağma suçundan beraati ile diğer atılı suçlardan mahkumiyetine (mağdur sayısınca) dair İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2008 gün ve 2006/342 Esas, 2008/50 sayılı Kararının, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.10.2010 gün ve 2009/17016 Esas, 2010/15311 Karar sayılı ilamı ile katılan ...’ya yönelik nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları açısından onanıp, mağdur ...’e yönelik hırsızlık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından bozulmasını müteakip, ilk kararda direnmek suretiyle mağdur ...’e karşı atılı suçlardan mahkumiyetine dair verilen İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.06.2011 gün ve 2010/431 Esas, 2011/156 sayılı Kararının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 gün ve 2012/6-1487 Esas, 2014/117 Karar sayılı ilamı ile bozulmasını takiben yeniden yapılan yargılama sonucunda mağdur ...’e yönelik müsnet suçlardan dolayı sanığın mahkumiyetine dair İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.12.2015 gün ve 2014/220 Esas, 2015/316 sayılı Kararın, Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 03.07.2018 gün ve 2016/2412 Esas, 2018/4864 Karar sayılı ilamı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından hükmün düzeltilerek onanmasına ve hırsızlık suçu açısından ise hükmün bozularak davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmek suretiyle kesinleşmesini müteakip, hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli, 2006/342 Esas, 2008/50 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ek kararının kanun yararına bozulması halinde, anılan kararı takiben hükümlünün yargılamanın yenilenmesi talepleri üzerine karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen aynı Mahkemenin 23.03.2021, 21.05.2021,01.06.2021 tarihli ek kararları ile 01.06.2021 günlü ek karara yönelik itirazın reddine dair İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli, 2021/452 Değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun kalacağı gözetilerek yapılan incelemede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21.12.2020 gün ve 2020/24371 Esas, 2020/19540 Karar sayılı ilamında yer alan, "hükümlünün yargılama sırasında “antisosyal kişilik bozukluğu” olduğuna ilişkin beyanda bulunulmadığı gibi bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge de bulunmaması, ... suç tarihinden önce düzenlenen, hükümlüde “antisosyal kişilik bozukluğu (kronik nitelik kazanmış)” olduğu ve askerliğe elverişli olmadığına dair sağlık kurulu raporunun hükmün kesinleşmesinden sonra ibraz edilmesi karşısında; anılan raporun, 5271 sayılı CMK’nin 311/1-e maddesi kapsamında yeni delil ortaya konulması olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı TCK’nin 32. maddesine göre hükümlünün suç tarihinde akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca düzenlenecek rapor ile tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, yargılamanın yenilenmesine ilişkin talep dilekçesine ek olarak sunulan Eskişehir Askeri Hastanesi Baştabipliğinin 03.11.2004 tarihli ve 2101 sayılı raporunda hükümlünün "Kronik nitelik kazanmış antisosyal kişilik bozukluğu" tanısıyla askerliğe elverişsiz

olduğunun belirtilmesi ve mahkemesince yapılan yargılama aşamasında da bu hususun ileri sürülmediğinin anlaşılması karşısında, hüküm tarihinde mahkemesince bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durum nedeniyle hükümlünün 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamadığının veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının Adli Tıp Kurumunca tespiti gerektiğinden bahisle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde rapor alındıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması için vaki talebin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.12.2021 günlü, 94660652-105-35-9750-2021-Kyb sayılı yazısına istinaden dosya Daireye gönderilmekle tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Kanun yararına bozma talebine konu suçlarla ilgili sevk maddelerine, kararın içeriğine,Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 23.01.2020 günlü, 2020/1 sayılı iş bölümü kararı ile anılan kararın Yargıtay Ceza Daireleri Ortak Hükümler kısmında yer alan 4. madde düzenlemesine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.07.2021 günlü, 31536 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 02.07.2021 tarihli, 211 sayılı kararına göre temyiz incelemesini yapma görevi anılan suçlarla ilgili ilk temyiz incelemesini yaparak esasa yönelik 07.10.2010 tarihli bozma kararını veren Yargıtay 6. Ceza Dairesine ait bulunduğundan Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, esası incelenmeyen dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 21.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.