MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı,... köyünde bulunan ve mülkiyeti köy tüzel kişiliğine ait ...-...-... parsel sayılı taşınmazların köy muhtarlığı tarafından 4734 ve 6360 sayılı kanun hükümlerine aykırı olarak davalılara satıldığını,6360 sayılı yasanın 1 maddesinin 12. fıkrasında tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin taşınmazlarının satışı ile vadesi tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi aşan borçlanmalarının İçişleri Bakanlığı’nın onayına tabi olduğunu, Hamamlı Köy Tüzel kişiliğinin bu şartlara uymadan taşınmaz satışlarını gerçekleştirdiğini, yine satışların 4734 sayılı ihale kanuna aykırı olarak ihale edilmeden köy kararı ile satıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın kendisine devri esnasında tapu kaydında devri yasaklayan herhangi bir şerhin bulunmadığını, TMK 1023 maddesine göre iyiniyetli üçüncü kişi olarak kazanımının korunması gerektiğini, köy tüzel kişiliğinin almış olduğu satış kararı ve kaymakamlık onayından sonra tapuda işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunun kabul edilmesi halinde satım akdinin baştan itibaren hükümsüz olduğu hallerde tarafların birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceklerinin açık olduğunu, bu nedenle davacının 30.000 TL"yi kendisine ödemesi yönünde depo kararı verilerek bu kararın yerine getirilmesi şartı ile davacının tapu iptal ve tescil davasının kabulünün düşünülebileceğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacı Hazine vekilinin sunmuş olduğu 02/07/2014 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davayı müracaata bıraktıklarını ve takip etmeyeceklerini bildirdiği, davalı ... vekilinin 03/07/2014 tarihli duruşmada kendilerinin de davayı takip etmeyeceklerini imzalı beyanı ile beyan ettiği, 04/09/2014 tarihli (4) nolu celse duruşmasında HMK 150/1 maddesi gereğince dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, aradan da üç aydan fazla bir süre geçmesine rağmen taraflarca yenilenmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle tefrik edilen dosyadaki diğer davalı şirket ile eldeki dosyadaki davalı arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek davalı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde hata bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.