22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/32650 Karar No: 2020/4647 Karar Tarihi: 09.03.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/32650 Esas 2020/4647 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/32650 E. , 2020/4647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Belediyeye ait park ve temizlik işlerinde çalıştığını, iş sözleşmesinni haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Söz konusu hususlar ulusal bayram ve genel tatil hesabı için de geçerlidir. Somut olayda, davacının işyerinde fazla mesai yaptığı ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasına ilişkin davacı tanıklarının beyanları esas alınarak sonuca gidilmiş ise de; dinlenen davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine dava açtığı ve davacı ile menfaat birlikteliği içinde olduğu anlaşılmakla kural olarak beyanlarına itibar edilmemesi gerekir. Davacı tanıklarının davacı ile aynı mahiyette davalarının bulunması sebebiyle salt husumetli tanık beyanlarına itibarla davacının fazla mesai yaptığının kabulü isabetli olmamıştır. Davacı, fazla çalışma yaptığını ve tatil günlerinde çalıştığını yeterli ve inandırıcı delille ispat edememiştir. Nitekim, Dairemizin aynı mahiyette olan 2015/26645, 26647 ve 3450 esas, 2016/ 8747 esas gibi dava dosyalarında da bu kabule göre fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddi gerektiği kabul edilmiştir. Hal böyle olunca fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı hususu sabit olmayan davacının söz konusu taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.