20. Hukuk Dairesi 2019/5533 E. , 2020/879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve asli müdahil Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 05/06/1962 tarihli dava dilekçeleri ile, ..., ... mahallesi 249 ada 1 ve 246 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 171.225 m² ve 264.160 m² yüzölçümündeki taşınmazların 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde olduğu halde, bu durumu gözönünde bulundurmayan arazi kadastro ekibince davalılar adına tespit ve tescil edildiğini bildirerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına orman niteliğiyle tescilini ve davalıların bu parsellere elatmalarının önlenmesi istemi ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/594 E. - 1962/597 K. sayılı dosyalarında ayrı ayrı açtığı davalar birleştirilmiştir. Hazine 249 ada 1 ve 246 ada 2 sayılı parsellerin orman olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptali istemi ile davaya katılmıştır.
Yine Orman Yönetimi, 14/06/1968 tarihli dava dilekçesi ile 246 ada 2 sayılı parsel hakkında açılan 1962/594 sayılı davada taraf olmayan tapu malikleri ... ve arkadaşları aleyhine, 1968/673 sayılı dosyada aynı iddia ile 246 ada 2 sayılı parselin tapusunun iptali ve davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle açtığı dava, 1968/673 sayılı dava ile birleştirildikten sonra, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/673 E. - 1989/1100 K. sayılı kararı ile (davanın devamı sırasında dava konusu taşınmazlar hakkında 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılarak orman sınırı dışına çıkarıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Hazinenin dava açmakta muhtariyetine) dair verdiği karar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 1990/3023 E. - 11541 K. sayılı kararı ile "Davanın devamı sırasında dava konusu taşınmazlar hakkında yapılan 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması çalışmasının bu işlemin kesinleşmesine engel olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca davaya bakmaya kadastro mahkemesinin görevli olduğunun düşünülmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararı doğrultusunda, 1993/12-401 sayılı kararla görevsizlik kararı verilerek, dava dosyası kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmakla, HUMK"nın 25/son maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi kesinleşmiştir.
Mahkemece, "dava konusu parseller hakkındaki davanın üçe ayrılmasına ... mahallesi 249 ada (1A, 1/B,3 ve 4 sayılı parsellere yönelik davadan Orman Yönetiminin feragat etmesi nedeniyle reddine, 249 ada 2 sayılı parsele yönelik davanın ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamanın bu esas numarası üzerinden yürütülmesine, 246 ada 2 sayılı parselden davanın
devamı sırasında 2981 sayılı Kanun uygulaması ile ifraz edilen parsellere yönelik davanın da yine ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamanın yeni esas üzerinden yürütülmesine" karar verilmiş, hüküm ... ile katılan davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. ... daha sonra temyiz talebinden vazgeçmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/04/2008 gün ve 2008/1518 E. - 2008/6131 K. sayılı kararında özetle; "Çekişmeli 249 ada 1 ve 246 ada 2 sayılı parsellerin birbirine komşu oldukları ve tapulama sırasında aynı tapu kayıtları ile revizyon görerek aynı kişiler adına tespit ve tescil edildiği ve Orman Yönetimince bu parseller hakkında aynı iddia ile dava açıldığı ve Hazine de aynı iddia ile davaya katıldığına göre bu parsellere ilişkin davanın yargılamasının birlikte yapılmasının zorunlu olduğu, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunun ile değişik 2. madde ile 6831 sayıılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasının davaya konu taşınmazlar yönünden kesinleşmediği gibi her davanın açıldığı tarihteki hukukî durumu gözönünde bulundurarak çözümlenmesinin gerektiği" hususlarına değinilerek bozulmuştur.
Bozma üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; 249 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının 1946 yılı hava fotoğraflarında bir kısmının açık arazi olduğu, bu kısmın 1966 yılı hava fotoğraflarında hemen hemen tamamının açık arazi haline geldiği, 1971 yılı imar paftasında parselin büyük kısmının konut alanı haline geldiği ve üzerinde orman ağacının bulunmadığı, 1982 yılı uydu görüntüsünde de bu parselin tamamının yerleşim alanı haline geldiği, dosyaya sunulan 08/10/1982 tarihli orman bilirkişi Ahmet Hızal"ın raporu da dahil olmak üzere bütün bilirkişi raporlarında 249 ada 1 sayılı parselin 1744 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılacak taşınmazlardan olup P.VIII harfiyle gösterilen alanın 2/B niteliğinde olduğu, 246 ada 2 sayılı parsel yönünden ise 1966 yılından itibaren hava fotoğraflarındaki görüntülerin ayrıntılı olarak incelendiği ve öncesinin tarım arazisi olduğu, bir kısmının fındık ağaçları dikili olduğu, ancak zamanla bakımsızlık sebebiyle çalılarla kaplandığı değerlendirilerek son bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda dava konusu 246 ada 2 sayılı parselin orman sınırları içerisinde kalan ve orman haritalarında (P.XXIV) ve (P.LXI) harfleriyle gösterilen bölümlerinin de 3302 sayılı Kanun uyarınca orman niteliklerinin yitirdikleri ve 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi kapsamında oldukları gerekçesiyle davacı ... Yönetimi ve Hazinenin, orman tahdidine itirazlarının reddine, ... İiçesi, ... mahallesi 249 ada 1 sayılı parselin kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan (P.VIII) nolu 2/B sayılı parselinin Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca ve 246 ada 2 sayılı parselin kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan (P.XXIV ve P.LXI) nolu 2/B parsellerinin Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca orman niteliklerini yitirdiğinin tespitine, davacı ... Yönetimi ve Hazinenin dava konusu taşınmazların orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısımların tapu kayıtlarının iptaline yönelik açmış oldukları davanın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi gereğince reddine, dava tarihinden sonra yapılan idari işlemlerin korunmasına, tüm müdahillerin, müdahil oldukları taşınmazların adlarına tescil talepleri bakımından görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve asli müdahil Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmazların tapu iptali ve tescil davası olarak asliye hukuk mahkemesinde açılıp, davanın devamı sırasında dava konusu taşınmazların bulunduğu alana 1744, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar uyarınca 2/B"ye çıkarma işlemleri nedeniyle görevsizlik üzerine kadastro mahkemesine gönderilen orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1940 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 4/2/1981 tarihinde ilan edilen ancak mevcut dava nedeniyle kesinleşmeyen 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde ile uygulaması ile daha sonra 2896 ve 3302 sayılı
Kanuna göre yapılan ve yine eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 249 ada 1 sayılı parselin içerisinde kalan (P.VIII) nolu 2/B parselinin 15.10.1961 tarihinden önce, 246 ada 2 sayılı parselin içerisinde kalan (P.XXIV ve P.LXI) nolu 2/B parsellerinin 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiği ve 2/B madde koşullarını taşıyan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca da Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 20/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.