23. Ceza Dairesi 2015/6564 E. , 2016/1121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 52/2 maddeleri gereğince ayrı ayrı 3 yıl hapis ve 3.000 TL adli para cezası ile mahkumiyetlerine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... Devlet Hastanesi"nde tahlil sonuçlarını almak için bekleyen katılanın tanıştığı sanık ... ile birlikte kantinde çay içtikleri sırada diğer sanık ..."nin yanlarına gelerek kendisini Afganistanlı olarak tanıtıp, çantasından sarı renkli 3 adet Quartz marka saati çıkarıp bunları kuyumcuya 10 bin TL"ye verip parasını alarak 5 bin TL"sini sanık ..."a 5 bin TL"sinide katılana vereceğini söylediği, bunun üzerine sanık ..."ın cebinden 1.500 TL çıkararak sanık ..."ye verdiğini gören katılanın da bu durumdan etkilenip cebinden çıkardığı 3.000 TL"yi sanık ..."ye verdiği, sanık ..."nin de üç adet saati katılana vererek kuyumcudan parasını alıp geleceğini söyleyerek yanından ayrıldığı, diğer sanık ..."ın da doktorun yanına gidip geleceğini söyleyerek ayrılmasına rağmen bir daha gelmedikleri, sanıkların bu surette birlikte hareket ederek hileli eylemlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia ve kabul olunan somut olayda,
1) Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanık ..."nin diğer sanık ... ile birlikte hareket etmek suretiyle hileli eylemlerle katılanı kandırıp haksız menfaat temin ettiği, katılanın tüm aşamalardaki istikralı beyanları, teşhis tutanağı ve hastane güvenlik kamera
kayıtları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığın sabıka kaydında bulunan ilamın kesin hüküm niteliğinde olduğundan tekerrüre esas alınamayacak olması nedeni ile tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısı ile sanık ..."nin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi ve TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanık ..."ın diğer sanık ... ile birlikte hareket etmek suretiyle hileli eylemlerle katılanı kandırıp haksız menfaat temin ettiği, katılanın tüm aşamalardaki istikralı beyanları, teşhis tutanağı ve hastane güvenlik kamera kayıtları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.