11. Hukuk Dairesi 2016/11794 E. , 2018/3623 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31/03/2016 tarih ve 2015/389-2016/64 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 209819, 98000009, 97013323, 200113995, 200001099, 89/009030, 2009/69976, 2010/16917 no"lu ... markalarının sahibi olduğunu, davalı şirketin 2010/07842 no"lu, ... ibareli marka başvurusuna müvekkilinin tanınmış ... markaları ile büyük benzerlik göstermesi ve aynı mal/hizmetleri kapsaması nedeniyle itiraz edildiğini ancak, TPE YİDK"nin itirazı işaretlerin benzer olmadığı gerekçesiyle reddettiğini oysa, daha önce dava dışı şahıslar adına yapılan... marka başvurularının müvekkili markası ile seri olarak algılanacağı ve KHK’nın 8/1-b koşullarının oluştuğu hususunun Yargıtay kararları ile tespit edildiğini ve karar düzeltme taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin ... markasını 1980 yılından bu yana tescilli olarak kullandığını, OMPİ nezdinde tescilli olan müvekkili markasının tescilli olduğu ülkelerde uzun süredir fiili kullanımı sebebiyle tanınmış marka olduğunu ileri sürerek, TPE YİDK"nin 20I1-M-4328 sayılı kararının iptaline, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markalar benzer olmadığından iltibas tehlikesinin de bulunmadığını, "ROMAN" kelimesi ayırt ediciliği yüksek olmayan, sektörde sıkça kullanılan, orjinal olmayan bir kelime olduğundan davacının anılan ibare üzerinde öncelik ve üstünlük iddia etmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca dava konusu marka başvurusu ile davacının itiraza dayanak markalarının benzer olduğu, davalı markasının ilişkin olduğu malların, davacı markalarının malları ile aynı/benzer olduğu, taraf markalarının benzer olması, emtialarının da aynı/benzer olması nedeniyle davalı markasının davacı markasıyla iltibas tehlikesi oluşturduğundan YİDK kararının iptali ve davalı markasının hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.