MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin evi için 25.10.2011 tarihinde zorunlu deprem sigortası yaptırdığını, 09.11.2011 tarihinde ..."da meydana gelen deprem sırasında evin ağır hasara uğradığını, bu nedenle müvekkilinin zararının karşılanması için davalı kuruma başvurduğunu, ancak davalı kurumun zararı tazmin etmediğini ileri sürerek 5.000,00 TL"ye olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Somut olayda sigorta sözleşmesinin konusu olan rizikonun 09.11.2011 tarihinde gerçekleştiği, sigorta alacağının sözü edilen tarihten itibaren on beş gün geçtikten sonra 24.11.2011 tarihinde muaccel hale geldiği, iki yıllık zamanaşımı süresinin 24.11.2013 tarihinde dolduğu, davanın 09.04.2014 tarihinde iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından sonra açıldığı anlaşıldığından, zamanaşımına uğrayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu deprem sigorta poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece; davanın açıldığı 09/04/2014 tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Riziko ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan DASK Genel Şartları"nın "zamanaşımı" başlıklı C.7. maddesinde "Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler, sözleşmenin sona ermesinden itibaren iki yılda zamanaşımına uğrar." düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen DASK poliçesi 25/10/2011-25/10/2012 tarihleri arasında geçerli olup poliçe 25/10/2012 tarihinde sona ermektedir. Dava ise 09/04/2014 tarihinde açıldığına göre davanın sözleşmenin sona ermesinden itibaren iki yıllık süresinde açılmış olduğu anlaşılmasına göre işin esasına girilerek davacının talebi konusunda bir karar vermek gerekirken davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 5.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.