23. Hukuk Dairesi 2015/8855 E. , 2016/3320 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacıların açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili olan şirketlerin, hazır beton, parke, bordür, beton boru, betonerma boru, entegre contalı boru üretimleri sektöründe üretim ve hizmet vermekte olduğunu, bu tesisin iller bankası yeterliliğine sahip bulunan tek tesis olduğunu, müvekkili şirketin 04.12.2013 tarihli güncelleme ile 19.091.975,00 TL"lik iş bitirme belgesine sahip olduğunu, şirketin borca batık halde olduğunu, İİK"nın 179/ı maddesinin ikinci cümlesi uyarınca iflasın ertelenmesi talebiyle birlikte şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesinin mahkemeye sunulduğunu ileri sürerek iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketlerin konsolide olarak 19.540.080 TL borca batıklığının devam ettiği, aktiflerinin borçlarını karşılama oranının yaklaşık olarak %60 olduğu, davacı şirketin yapmış olduğu sözleşmeler gereği yapılması öngörülen hak edişlerin ödenmediği, bilirkişi raporlarında şirket ortaklarına ait taşınmazların şirkete ayni sermaye olarak taahhüt edileceği ve bu şirket ortaklarının taşınmazlarının satışından elde edilecek gelirlerin şirkete olumlu katkı sağlayacağı beyan edilmiş ise de, iyileştirme projesinde şirket ortaklarına ait taşınmazların ayni sermaye olarak şirkete taahhüt edildiğine ilişkin hüküm bulunmadığı, 21.01.2014 tarihli tedbir kararlarından itibaren yaklaşık 1.5 yıldan fazla süre geçmesine rağmen, davacı şirketler ile alacaklılar arasında borçların ödenmesi veya yeniden yapılandırılması yönünde davacı şirketler tarafından herhangi bir somut adım atılmadığı gibi şirketlerin borçlarında herhangi bir azalma da görülmediği gerekçesi ile davacı şirketlerin iflasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı şirketlerin iflasına karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor 11.08.2014 tarihli olup, 26.05.2015 tarihli celsede, sözleşme yapıldığı iddia edilen Enercon Enerji şirketine ait cari hesap hareketleri ve
bu şirketler adına düzenlenmiş faturaların dosya arasına alındığı belirtildiği halde, ibraz edilen bu belgelerin dikkate alınmadığı, ayrıca davacı şirketin sermaye taahhüdü üzerinde yeterince durulmadan karar verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece sözleşme yapılan şirket tarafından hakedişlerin ödenip ödenmediği, ödendi ise ödenen miktarın şirketin aktifine dahil edilip edilmediği, son aşamada borca batıklığın ne kadar olduğu, davacı şirketin sermaye taahhüdünü yerine getirip getirmediği hususunda davacının sunduğu belgeler ve iyileştirme projesi dikkate alınarak şirketin borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olup olmadığı ile ilgili dosya kapsamına uygun bir bilirkişi heyeti seçilip gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.