11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1748 Karar No: 2018/2704 Karar Tarihi: 28.03.2018
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1748 Esas 2018/2704 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, sahte fatura düzenleme suçunda mahkumiyet kararı vermiştir. Fatura olması gereken maddi konunun fatura olduğu belirtilmiştir. Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi, Vergi Usul Kanunu'nun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgelerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağına yönelik bir düzenleme bulunmaktadır. Bu nedenle faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesi gerekmektedir. Dosya içine konulan 2006, 2007 ve 2008 yılına ait faturaların kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ve sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti için gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde fatura asılları ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında, zincirleme suç oluşturduğu belirtilen birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmemiştir. Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerektiği son
11. Ceza Dairesi 2018/1748 E. , 2018/2704 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından her takvim yılına ait suça konu fatura asılları ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulmasından sonra incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, 2- Kabule göre de; a-Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğunun ve sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, sonuç cezalar bakımından kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 28.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.