Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1053
Karar No: 2020/10345
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/1053 Esas 2020/10345 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/1053 E.  ,  2020/10345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 4. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin kabulü ile eksik delillerin toplanması için mahkemesine iadesine ilişkin hükmün HMK"nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olduğundan bahisle verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince temyiz isteminin reddine ilişkin yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararının Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince kabulü ile ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2018 tarihli ve 2017/3 E. - 2018/112 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, eksik delillerin toplanıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK"nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiş; bu kararın, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine HMK"nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kesin olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin temyiz talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 03.12.2019 tarihli ek kararı ile reddedilmiş olup ; ek karar, yine davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda; tarım arazisi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... ada, ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir
    metodu uygulanarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca dava tarihindeki taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesine yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmediği, tapu kayıtlarında bulunan ipotek, haciz gibi takyidatların bedele yansıtılması, faiz uygulanması, 04.11.1983"den önce el atıldığının kabulü ile davacı lehine maktu vekalet ücreti takdirinde usulsüzlük bulunmadığı, MESKİ Genel Müdürlüğü yararına vekalet ücreti takdirinin yerinde olduğu, hükme esas alınan 3. Ek raporda sulama giderinin % 50 arttırılması hususunda bir hesaplama bulunmadığı, aynı şekilde hükme esas alınan ek raporun okunup denetlenmesi sonucu herhangi bir hesap hatasına rastlanmadığı, bu konularda tarafların istinaf isteminin yerinde olmadığı ancak; İlçe Tarım Müdürlüğünden sulu tarım mutad münavebe ürünlerinin sorularak bu ürünlerin ecrimisile ait yıllara göre verilerinin istenmesi, her bir yıla ait ecrimisilin ayrı ayrı hesaplanması, İlçe Tarım Müdürlüğü verileri ile dosya kapsamında bulunan bilirkişi heyet raporundaki veriler arasındaki uyumsuzluğun giderilmes, dava konusu taşınmazların el atma tarihindeki özelliklerinin tespiti açısından ilgili Belediye Başkanlığından sorularak el atma tarihindeki özelliklerine göre objektif değer artışı uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi, her bir parsel için ayrı ayrı tespit ve tescil hükmü kurulması, bedellerinin de ayrı ayrı gösterilmesi, DSİ harçtan muaf hale geldiğinden, bundan sonra verilecek kararlarda bu durumun nazara alınması, davacı lehine takdir olunan vekalet ücretinin ayrı ayrı hesaplanmayıp tazminat ve ecrimisil bedelleri toplamı üzerinden tek bir vekalet ücreti verilmesi, doğru görülmediğine işaret edilerek davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
    Her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK"nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de; öncelikle, bölge adliye mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı ön sorun olarak incelenmelidir. Bu bağlamda;
    Bölge adliye mahkemesinin dosyayı geri gönderme kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK"nun 353. maddesidir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.
    Madde 353 -(1)“ Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
    a)Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
    1)Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,
    2)İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,
    3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,
    4)Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,
    5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,
    6)(Değişik:22/7/2020-7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.
    b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
    1)İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
    2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
    3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.
    Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile eksik inceleme sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair hüküm kurulduğundan HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar verildiği görülmektedir.
    HMK"nun 353/l-a-6 maddesinde ise, ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
    HMK"nun 369. maddesinde ""Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir"" hükmü bulunmaktadır.
    İş bu dosyada aşağıda açıklanacağı üzere taraflarca gösterilen ve ilk derece mahkemesince toplanan deliller davanın esası hakkında hüküm kurmaya yeterli olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/l-a-6 maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair kesin verilen kararın HMK"nun 369. maddesinde belirtilen "Kanunun açık hükmüne aykırılık" teşkil ettiği, bu itibarla bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varıldığından ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 03.12.2019 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri arasında "uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış" olması
    bulunmaktadır. O halde kanundaki düzenleme karşısında Bölge Adliye Mahkemesince eksiklik ve hataların giderilmesi delillerin uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek nitelikte sayılamayacağından dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
    İlk derece mahkemesince tarafların gösterdikleri delillerin çoğu toplandığından Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/l-a-6. maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK’nun 353, 354 ve 373. maddeleri ele alındığında da, kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu maddelere bakacak olursak;
    HMK"nun 353/l-b-3 maddesinde; "Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir”
    HMK"nun 354. maddesinde (1) Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince inceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır.
    (2) İnceleme sırasında gereken hâllerde başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir.
    Yine HMK"nun 357/3. maddesinde "İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği halde incelenmeden reddedilen veya mücbir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
    Yukarıda belirtilen hükümler değerlendirildiğinde eksik delillerin bölge adliye mahkemesince toplanması gerektiğinden bölge adliye mahkemesince toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HMK"nun 371.maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi