Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/11676
Karar No: 2018/855

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/11676 Esas 2018/855 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle sanığın mahkûmiyetine karar verdi. Ancak, tebligatın usulüne uygun yapılmadığı ve davetiyenin sanığa gönderilirken \"tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği\" uyarısı yapılmadan ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulduğu belirtildiği için hüküm bozuldu. TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında ise tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğü vurgulandı.
10. Ceza Dairesi         2013/11676 E.  ,  2018/855 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Çocuk Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
    b) Sanık müdafii

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerekir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve aynı kanunun 21. maddesinin 2. fıkrasına uygun olarak tebligat bu adrese yapılır. Buna göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan davetiyenin sanığın 18.01.2012 tarihinde alınan savunmasında belirttiği aynı zamanda bilinen en son adresi olan “.... Sok. No:....” adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın belirtilen adresin kapalı olduğu ve sanığın tanınmadığı gerekçesiyle iade edildiği, bunun üzerine davetiyenin sanığın adres kayıt sistemindeki adresi olan “.... Mah. .... Sok. No:....” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebligatı yapılmadan ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi