11. Hukuk Dairesi 2016/10689 E. , 2018/3618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/07/2016 tarih ve 2015/38-2016/236 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin...ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, bir merkez ve 23 şube ile restoran sektöründe ticari faaliyette bulunduğunu, restoran sektörü yanında çiğ et üretimi ve satışını gerçekleştirdiğini, ürün ve servis kalitesini her zaman yüksek standartta gerçekleştirdiğini, davalının...ibaresi itibariyle görsel, fonetik, işitsel ve umumî intiba olarak müvekkilinin... ibareli tescilli ticaret unvanı ve tanınmış markalarına iltibas ve tecavüz oluşturup haksız rekabet yaratan, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyen 2013/27613 sayılı, 29. ve 43. sınıf ürün ve hizmetleri içeren ...ibareli marka tescil başvurusuna kötüniyet, haksız rekabet, ticaret unvanına tecavüz ile iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek TPE YİDK kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirketler vekili, müvekkili şirketlerin ve seleflerinin 1946 yılından buyana et ve et ürünlerinin satışı ile ilgili ticari faaliyette bulunduklarını,...tanıtım işaretini kullanarak restoran işletmeye başladıklarını,...tanıtım işaretini yalnız başına, bazı hallerde de...ibareleriyle birlikte kullandığını, davacının markaları ile müvekkili başvurusu arasında iltibasa neden olacak bir benzerlik olmadığını,...ibaresinin restoran ve et içeren gıda ürünleri bakımından ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davacı markasının tanınmış olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının markaları... ibareli, davalı başvurusu da ...ibareli olup, 43/1, 2.sınıf hizmetlerin her iki taraf markasında da yer aldığı, kasap ibaresinin et ve et ürünleri ile bu ürünlerin gerek doğrudan, gerekse işlenerek veya pişirilerek sunulması hizmetleri bakımından tanımlayıcı olduğu, davacının ... markasının kendisine dayanak olan kasap sözcüğünün kullanılmasını engelleyecek şekilde değil, ancak bir bütün olarak ayırt ediciliğinin bulunduğu ve korunması da sadece oluşturulduğu biçimde veya formda sözkonusu olabileceği, başvuru konusu işarette ... ibaresinin asıl ve ayırt edici...ibaresinin ise yardımcı unsur olduğu, davalı başvurusundaki...ibaresiyle davacı markasındaki ... ibaresi kısmen benzediği, ancak bu ibarelerin ortak hizmet sınıfı bakımından tanımlayıcılıklarının yüksek seviyede olduğu, markaların birbirlerine benzer başka şekil veya kelimeleri içermediklerinden bütün olarak ortaya çıkardıkları izlenimin farklılık gösterdiği, davacının ayırıcı unsuru ...olan ticaret unvanı tescili bakımından da aynı sonuçlara ulaşıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.