16. Hukuk Dairesi 2018/2624 E. , 2018/4158 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi, .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan 413 ada 2 parsel sayılı 8.593,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kargir ev, ahşap samanlık, tarla ve fındık bahçesi vasfıyla davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 413 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın babası ... ile amcaları arasında yapılan taksim neticesinde babasına düştüğü, ondan da taksimen kendisine kaldığı, kadastro sırasında ise sehven davalı amcası ... adına tespit ve tescil edildiği iddiasıyla tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı ... ise, çekişmeli taşınmazın içerisinde bulunan ve ana yola çıkan iki adet yol ile yol fazlası olan ve üzerinde ceviz dikili olan yerin kendisine ait olduğunu, taksimin bu şekilde yapıldığını, belirttiği kısımlar dışında kalan bölümler hakkında talebinin olmadığını, bu kısımların davacıya ait olduğunu beyanıyla kabul etmiştir. Mahkemece, davalı tarafça dosyaya sunulan 23.11.2014 havale tarihli dilekçede; dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunu açıkça beyan ederek kabul anlamına gelen beyanda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 308. maddesinde açıklanan şekli ile kabul beyanı, tek taraflı ve davayı sona erdiren taraf işlemi olup, somut olayda davalı çekişmeli taşınmazın yukarıda belirtilen ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği kısımları dışında kalan bölümlerin davacıya ait olduğunu beyan ederek davayı kısmen kabul etmiştir. Mahkemece davalının kabul beyanının dava konusu taşınmazın tamamına yönelik olduğu kabul edilmek suretiyle yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında keşif yapılarak, yapılacak keşifte davalının kabul beyanının taşınmazın hangi bölümünü kapsadığı açık şekilde belirlenip, buna uygun fen bilirkişi raporu aldıktan sonra kabule ilişkin bir hüküm kurulmalı, kabul beyanı dışında kalan yerler hakkında ise tarafların iddia ve savunmaları ile toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.