Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/249
Karar No: 2018/11336
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/249 Esas 2018/11336 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, davacının borç para aldığı davalı tarafından doldurulan senedin takibe konulması sonucu maliki olduğu taşınmazların cebri satış suretiyle davalı tarafından edinilmesi üzerine tapu kaydının iptali ve adına tescil istemiyle açılmıştır. Mahkeme, davacının borçlu olmadığının tespiti ile birlikte dava konusu 6 adet taşınmaza yönelik tapu kaydının iptali ve adına tescilini hüküm altına almışken, dava dışı olan ... parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacının menfi tespit ve takibin iptali istekleri ıslah kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi usulüne uygun bir menfi tespit davası açması gerekmektedir. Bu nedenle davalının temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi, HMK'nın 176 ve devam maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119 vd. maddeleri, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2018/249 E.  ,  2018/11336 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalıdan 2009 yılında borç para aldığını, bu borca karşılık kendisine boş senet imzalatıldığını, borcunu ödemesine rağmen davalının bu senedi 60.000,00-TL bedelli olarak doldurup takibe koyduğunu, bu takibe karşı şikayet yoluna başvurduğunu, şikayet dosyasındaki duruşma gününün tarafına usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra takibinin hukuka aykırı şekilde kesinleşmesi sonucu maliki olduğu 7 adet taşınmazın ihale ile davalı tarafından alındığını, icra süreci devam etmekte iken tarafından yapılan şikayet üzerine ... Asliye Ceza Mahkemesinde davalı hakkında tefecilik suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini, yargılama sırasında yapılan ıslah ile tapu iptal tescil istemine ek olarak borçlu olmadığının tespiti ile ... İcra Müdürlüğünün 2009/13 sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın dava konusu 6 adet taşınmaz bakımından kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/13 takip sayılı dosyasındaki takibinin iptaline, ... parsel sayılı taşınmazın davacı ile bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle bu taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan dellillerden; davalının, borçlusu davacı olan 10.10.2007 keşide, 10.10.2008 vade tarihli senet bakımından icra takibi başlattığı borcun ödenmemesi üzerine dava konusu ..., ..., ..., ... , ... ve ... parsel sayılı taşınmazların ... İcra Dairesinin 2009/13 takip sayılı dosyasında yapılan 05.04.2010 tarihli ihale ile davalı tarafından alacağına mahsuben edinildiği ve 20.04.2010 tarihinde taşınmazların tapuda davalı adına tescil edildiği dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın ise ½ payının davacı, kalan ½ payının da dava dışı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; borçlu taraf İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesi hükmü çerçevesinde; icra takibi öncesinde ve icra takibi sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
    Öte yandan, HMK"nın 176 ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunun veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün olmayıp başından beri dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dava konusuna dahil edilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (HGK’nın 29.06.2011 gün, 2011/1-364 E.-2011/453 K., 15.06.2016 gün, 2014/4-1193 E.-2016/800 ve 2015/7-917 E-2017/265 K. sayılı İlâmları)
    Somut olaya gelince, davacı vekilinin 08.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; tapu iptal ve tescil talebinin yanında dava dilekçesinde dile getirilmeyen menfi tespit ve takibin iptali isteklerinin de hükme bağlanmasını istediği, mahkemece davacının menfi tespit ve takibin iptali istemleri de kabul edilmek suretiyle tapu iptal ve tescil hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada, davacı, takibe konulan 60.000-TL bedelli senedin davalı tarafından sonradan doldurulduğunu, davalıya olan borcunu ödemesine rağmen senedin takibe koyularak maliki olduğu taşınmazların cebri satış suretiyle usulsüz olarak edinildiği iddiasını ileri sürmüş, davalı taraf ise davacının borcunu ödemediği savunmasına bulunmuştur.
    Bu durumda, uyuşmazlığın davacının davalıya borcu bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı açık olup, bu hususun da ancak usulüne uygun olarak açılmış bir menfi tespit davası ile çözümleneceğin de kuşku yoktur.
    Hal böyle olunca; davacı vekilinin 08.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü yeni istekler ıslah kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119 vd. maddelerinde düzenlenen dava açma prosedürüne ilişkin usuli şartları taşımaması nedeniyle ek dava olarak da kabul edilemeyeceğinden davacı tarafa menfi tespit davası açması için süre verilmesi ve bu davanın sonucuna göre tapu iptal ve tescil istekli eldeki davanın çözüme kavuşturulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi