17. Hukuk Dairesi 2015/7174 E. , 2018/579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını, uğradığı cismani zarar nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 100,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 22.07.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 64.991,80 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, tedavi giderlerinden sorumluluğun SGK"ya ait olduğunu, diğer maddi zararlardan ise sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı biçimde sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., kazada kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı .... Mühendislik Ltd. Şti, davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 64.991,80 TL. maddi tazminatın avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen
tahsiline, tazminata davalı ... şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine; 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih itibariyle davacının elde ettiği gelirin belirlenmesi bakımından, resmi belgelerin esas alınması suretiyle davacının gelirinin saptanmış olmasına ve yapılan bu tespite göre maddi tazminatı hesaplayan uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu davacının ağır şekilde yaralanmasından duyulan üzüntü nedeniyle, manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal
ve ekonomik durumları, davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmaması ve davalı sürücünün tam kusurlu olması, davacının kaza sonucu % 18,2 oranında sürekli maluliyete uğrayacak biçimde yaralanmış olması itibariyle zararın ağırlığı hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı Yetkin için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.