11. Hukuk Dairesi 2018/1560 E. , 2018/3612 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/03/2016 tarih ve 2012/185-2016/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile tasfiye aşamasındaki .... Eğlence İşletmeleri Gıda Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti"nin ortağı olduğunu, davalının müvekilinin kendisine ortaklıktan kaynaklanan borcunun bulunduğunu sık sık dile getirdiğini ancak bunun doğru olmadığını, davalı tarafından Şirket Müdürü ...’ın 2003-2004-2005-2006-2007 yıllarında hesap durumu başlıklı 2004 ve 2005 yıllarında gerçekleştiği iddia edilen para alışverişlerinin gösterildiği bir hesap çizelgesi arasına davalının el yazısı ile sıkıştırılarak yazılan “...’a şahsi borcum 79.444,00 TL” şeklinde bir cümle bulunan 02/02/2008 tarihli belge ile müvekkiline karşı icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalıya borcu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı ödemesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; şirketin 2003 yılından beri bizzat davacı tarafından tutulan kasa defterinde şirketin net kârının yıl yıl çıkartıldığını ve müvekkiline ödenmesi gereken 100.534,00 TL"den sadece 30.000,00 TL ödendiğini, 70.534,00 TL alacağının kaldığını, bu durumun davacı tarafından kabul edildiğini ve ikrar edilerek imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; icra takibine dayanak belge altındaki imzalar taraflara ait olmasına rağmen, borç kısmının davalı tarafından sonradan eklendiğinin iddia edildiği, yapılan incelemede borç ikrarına ilişkin yazının başka kalemle yazıldığının tespit edildiği ancak mürekkep yaşına dair tespit yapılamadığı, taraf iradesine uygun şekilde oluşturulan belgenin sonradan imzalanması halinde geçerli kabul edileceği, aksini iddia edenin ispatla yükümlü olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle ibraz edilen belgeler üzerinde yaptırılan incelemede ise şirketten kaynaklanan bir borç durumunun söz konusu olmadığı, ancak ibraz edilen ajanda ve belgelere göre davacının davalıya 79.444,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davacı tarafa yemin hatırlatması yapıldığı ve davalının usulünce yemin ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.