Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5633 Esas 2010/644 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5633
Karar No: 2010/644
Karar Tarihi: 11.02.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5633 Esas 2010/644 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/5633 E.  ,  2010/644 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

    K.. A.. ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Korkuteli Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 04.11.2008 gün ve 290/345 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı, dava konusu 146 ada 15 numaralı parselin davalı Fatma adına kayıtlı olduğunu, oysa bu yerin 700 lira bedelle Teslime Kaygılı’dan 1972 yılında satın aldığını, o tarihten beri zilyet olduğunu, Korkuteli Kadastro Mahkemesinin 2005/46 esas, 2006/7 karar sayılı ilamıyla 146 ada 14 numaralı parselden ...’nın açtığı dava sonunda 146 ada 34 parselin ayrılarak F.. U..’a verildiğini, bu davanın görülmesi sırasında davalı Fatma’nın dava konusu 146 ada 15 parsel sayılı taşınmazın devrini ve ferağını tapu sicilinde K.. A..’a vereceğini beyan ettiğini, buna rağmen şimdiye kadar taşınmazı kendisine devretmediğini açıklayarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, 10.05.2006 tarihli dilekçesinde dava konusu 146 ada 15 numaralı parselin ¼ hissesi adına tescili biçiminde bırakıldığı takdirde ¾ hissesinin davacıya verilmesinde bir sakınca bulunmadığını savunmuştur. Davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini duruşmada beyan etmiştir.
    Mahkemece, dava Kadastro Mahkemesinin 2005/46 Esas, 2006/7 Karar sayılı ilamı kesin hüküm olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    HUMK.nun 237. maddesine göre, kesin hükümden söz edilmesi için davanın taraflarının, konusunun ve hukuki sebebinin aynı olması gerekir. Kadastro Mahkemesindeki davanın tarafları ile dava konusu ve hukuki sebebi eldeki dava bakımından taraf, konu ve hukuki sebep bakımından farklıdır. Dolayısıyla bu dava bakımından kesin hüküm sonuçlarını doğurmaz. Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş; tarafların iddia ve savunma kapsamında bildirdikleri delilleri toplamak, davalının davaya verdiği cevap ve Kadastro Mahkemesindeki taraf beyanları üzerinde durmak, tüm deliller, iddia ve savunma birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek olmalıdır.

    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.