Hukuk Genel Kurulu 2013/1980 E. , 2015/1296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk (Kapatılan Kadıköy 2.Asliye Hukuk) Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.07.2012 gün ve E:2011/558, K:2012/392 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28.01.2013 gün ve 2012/23620 E., 2013/1475 K. sayılı ilamı ile,
(...Davacı, emlak komisyonculuğu yaptığını, davalının dairesini dava dışı alıcı Leyla Uçar"a satmaya karar verdiğini, alıcının satıcı davalı ..."e 2.000.-TL kapora ödediğini, daha sonra davalının evi satmaktan vazgeçtiğini ve kaporayı da iade etmediğine, alıcı ve satıcı ile yapılan komisyon akdi sözleşmesine istinaden 10.000.-TL cezai şart ve %6 komisyonunu sözleşmeden kaçınan tarafın ödemesinin kararlaştırıldığını, davalı hakkında Kadıköy 4.İcra Müdürlüğünün 2011/15539 esas no"lu dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının yanlış yönlendirmesi neticesinde sözleşmeyi imzaladığını, sözleşmenin geçerli olmadığını, 8.12.2011 tarihinde 2.000 TL "yi alıcıya ödediğini savunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile BK 161 maddesi gözetilerek davalının Kadıköy 4.İcra Müdürlüğünün 2011/15539 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlardan 10.557.00-TL asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı yargılama aşamasında ve temyiz dilekçelerinde davacının dava konusu 2.000 TL kaparo bedelini ödediğini belirtmiş, buna ilişkin ödeme belgesinin örneğini cevap dilekçesine eklemiştir. Ödeme belgesi davalının borcunu ödediğine dair savunması ödeme defii niteliğinde olup her zaman ileri sürülmesi mümkündür. Hal böyle olunca davalının iddialarının araştırılması gerekir. Mahkemece, davalının delil olarak sunduğu ödeme belgesi araştırılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmektedir...)
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, emlak komisyonculuğu ücretinin tahsili için girişilen genel haciz yoluyla icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın kısmen kabulüne dair kararı Özel Dairece bozulmuş; verilen direnme kararı da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de; direnme kararından sonra davacı vekilinin 3.7.2013 tarihinde hakim tarafından havalesi yapılan dilekçede "bozmaya konu yapılan 2.000 TL kaparo bedeline ilişkin alacak hakkından feragat ettiklerini" bildirmesi karşısında, bu yeni gelişen durumun yerel mahkemece değerlendirilmesi gerekip gerekmediği hususu işin esasının görüşülmesinden önce önsorun olarak ele alınıp değerlendirilmiştir.
Yapılan incelemede, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu saptanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki feragat 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 311. maddede ise feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır.
Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmeyen bir direnme kararı, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından bu aşamada davadan feragat mümkündür.
Somut olayda davacı vekili, bozmaya konu yapılan 2.000 TL kaparo bedeline ilişkin olarak alacak hakkından (davasından) feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, bu beyan çerçevesinde işlem yapılması zorunludur.
Böyle bir durumda, direnme kararı Hukuk Genel Kurulunca temyizen incelenemez. Hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu durumun yerel mahkemece değerlendirilip karara bağlanması için, direnme kararı bozulmalıdır ( Hukuk Genel Kurulunun 29.05.2013 gün ve E:2013/11-1010, K:2013/801; 05.03.2014 gün ve E:2014/14-336, K:2014/258; 19.03.2014 gün ve E:2014/11-66, K:2014/331; 26.03.2014 gün ve E:2014/11-65, K:2014/401 sayılı ilamları).
SONUÇ:Davacı vekilince verilen dilekçenin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi için mahkeme kararının bu değişik gerekçelerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 29.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.