MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-d, 62,52/2,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK’nın 204/1,43/1,211,62,53. maddeleri gereğince mahkumiyet


Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın katılanın bilgisi ve rızası dışında sahte şekilde oluşturduğu kendisinin lehdar katılanın ise borçlu olarak gözüktüğü suça konu 10.000 TL ve 18.000 TL bedelli senetleri kullanarak katılan aleyhine 15/09/2009 tarihinde icra takibi yapmak suretiyle atılı suçları işlediği iddia olunan olayda;
Sanığın, suça konu senetleri katılanın doldurup imzalamak suretiyle kendisine verdiğini savunmuş olması karşısında dosya kapsamına ve hükme esas alınan bilirkişi Dr. ..."nun 30.11.2010 tarihli, bilirkişi ..."ın 08.05.2013 tarihli raporlarına göre; suça konu senetlerin sanık ..."nın elinin ürünü olmadığının kesinlik kazandığı, borçlu imzalarının katılan ..."ya aidiyeti hususunda ise mukayeseye elverişli yazıların az ve kifayetsiz olmaları nedeniyle görüş bildirilemediği anlaşılmış, hüküm tarihinden sonra sanık müdafii tarafından dosyaya sunulan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2013/539 soruşturma 2014/17921 Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararda belirtilen Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün 02.07.2014 tarihli uzmanlık raporuna göre ise borçlu imzalarının katılan ..."nın elinden çıkmış olması mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmiş olmakla, katılan ..."ya ait mukayeseli imza örneklerinin kamu kurum ve kuruluşlarından yeterli miktarda temin edilerek dava dosyasının Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilip suça konu senetlerdeki imzaların katılan ait olup olmadığı hususunda rapor aldırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.