Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5467
Karar No: 2021/1709
Karar Tarihi: 11.03.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5467 Esas 2021/1709 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girdikten sonra gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. İlk aşamada muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz, öncelikle bilinen son adresine normal bir şekilde tebligat yapılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda tebliğ memurunca araştırma yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yapılması gerekir. İkinci aşamada ise muhatabın gösterilen adreste bulunmaması durumunda tebliğ evrakı geri gönderilir ve açık mavi renkli zarf kullanılarak tebliğ yapılır. Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından Anayasanın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesi ve Tebligat Kanunu'na aykırı olacaktır. Kararda ayrıca tebliğin usulsüz yapıldığı ve yasal temyiz süresine uyulmadığı belirtilerek dosyanın Dairemize gönderilmesi gerektiği kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun \"Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina\" kenar başlıklı 21/1. maddesi olarak belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2017/5467 E.  ,  2021/1709 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanunu’nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" kenar başlıklı 21/1. maddesinde, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”, hükmü yer almaktadır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    Davalı ...’a tebliğe çıkarılan gerekçeli kararın ilk seferde tebligat parçasının arkasına posta memuru tarafından “belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması sebebiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca evrak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle tebliğ edildiği ve bu işlemin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ...’a gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. ve 21. maddeleri gözetilerek ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması gerekmektedir.
    Gerekçeli kararın davalılar ..., ..., ..., ... yönünden 3 numaralı bağımsız bölüme tebliğe çıkarılmasına karşın, aynı adreste yakını olarak ikamet ettiğini beyan eden ve 1 numaralı bağımsız bölümde ikamet eden davalı ...’a tebliğ edildiği; ..., ..., ..., ..., ... tebligatlarını ise aynı adreste yakını olarak ikamet ettiğini beyan eden ve farklı adreste kayıtlı kuzeni açıklamasıyla dava dışı ..... tarafından tebellüğ edildiği ve bu işlemlerin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’e de gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebligat yapıldıktan ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmektedir.
    Ayrıca taraf teşkilinin denetlenebilmesi açısından paydaş .......’ün nüfus kayıtları ile bu paydaşların ölmüş olmaları halinde mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temin edilerek dosyaya eklenmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 11.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi