Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - cinsel taciz sanık ; kasten yaralama sanık - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/10890 Esas 2017/4968 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10890
Karar No: 2017/4968
Karar Tarihi: 24.10.2017

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - cinsel taciz sanık ; kasten yaralama sanık - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/10890 Esas 2017/4968 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyeti ile cinsel taciz suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedilmiştir. Sanık hakkında müsnet suçtan dolayı ise ceza verilmemiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, mağdurun katılımı ve ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiği vurgulanarak, eksik araştırma ile hükümler kurulduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulmasına ve yeniden incelenmesine hükmedilmiştir.
Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260/1. maddesi gereği, suçtan zarar görmüş olanların kanun yoluna başvurma hakkına sahip oldukları belirtilmiştir. CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca, mağdurun davaya katılması kararlaştırılmıştır. Kararın bozulmasına ilişkin hüküm ise 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca verilmiştir.
14. Ceza Dairesi         2014/10890 E.  ,  2017/4968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, cinsel taciz (sanık ...); kasten yaralama (sanık ...)
    HÜKÜM : Mağdur sanık ..."in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyeti ile cinsel taciz suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına, sanık ... hakkında müsnet suçtan dolayı ceza verilmesine yer olmadığına

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
    5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdur sanık ...’in şikayetçi olup davaya katılmak istediği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca mağdur sanık ...’ın davaya katılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede gereği düşünüldü:
    Mağdure Kader’in soruşturma evresinde alınan 25.10.2010 tarihli kolluk ifadesinde 22.10.2010 günü sokakta yürürken karşısına çıkan sanık ..."in sol kolunu tutarak "hadi gidelim" demesinin ardından sanığın kolunu sıkması nedeniyle kendisini bıraktığını, 25.10.2010 tarihinde ise sanığın, kendisini sokakta takip ettiğini gören babası Sait’in müdahalesiyle kurtulduğunu belirttiği halde, Cumhuriyet Başsavcılığında alınan 01.12.2010 günlü beyanında 25.10.2010 tarihinde kendisini takip eden Yener"in kolundan tutup "benimle geleceksin" dediği sırada durumu gören babasının yanlarına gelerek kendisini kurtardığını söylemesi karşısında, mağdurenin tekrar dinlenip ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmesinin ardından sonucuna göre atılı suçların sübutu ile hukuki nitelendirilmelerinin tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kanuna aykırı, katılan sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.