Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/865
Karar No: 2015/1288
Karar Tarihi: 29.04.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/865 Esas 2015/1288 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/865 E.  ,  2015/1288 K.
  • İSKAN RUHSATI ALINMASINA İZİN VERİLMESİ İSTEMİ
  • KISA KARARLA GEREKÇELİ KARARIN ÇELİŞİK OLMASI
  • KAT İRTİFAKI VE KAT MÜLKİYETİ SİSTEMİ
  • YARGI HİZMETLERİNİN HIZLANDIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (6217) Madde 30
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 63
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 438
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 294
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 297

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “iskan ruhsatı alınmasına izin verilmesi” istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 20.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.01.2012 gün ve 2011/156 E-2012/17 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 21.09.2012 gün ve 2012/2556 E-2012/5346 K. sayılı kararı ile
(...Davacı yükleniciler vekili, davalılar ile müvekkillerinin Sarıyer İlçesi, Tarabya Mahallesi, 440 ada, 20 parselde kayıtlı taşınmazda 1/2 payla malik olduklarını, ilk olarak davacıların da ortağı olduğu A.-G.-B. İnş. Tic. A.Ş ile davalılar arasında 10 adet villa yapımı konusunda sözleşme düzenlendiğini, ancak yasal şartlar oluşmadığından villaların yapılamadığını, sonrasında 22.10.1991 tarihli kira sözleşmesi ile bu arsanın 15 yıllık süre ile bina yapma ve ticari amaçla kullanma yetkisinin M.. G.."e verildiğini, sözleşmenin 15 yıllık bir süre için tapuya da şerh edildiğini, buraya davacıların Toyota Plaza yaparken, davalıların da şirkete ortak olduklarını, 04.05.1993 tarihinde mevcut duruma göre T.. Plaza"yı inşa ettiklerini, 16.11.1993"de 1/2 taşınmaz payının M.. G.., Me. S. G., S.N..A.. ve B.. B.. adlarına devredildiğini, 29.05.1997 tarihli kira sözleşmesiyle de taşınmazın 1/2 payını davalı arsa sahiplerinden kiralamaya devam ettiklerini ve kira bedellerini düzenli olarak ödediklerini, buna rağmen davalıların fahiş kira uyarlamaları talebiyle açtıkları dava reddedilince şimdi imara uygun hale gelen binanın iskan almaması için çaba göterdiklerini, gerekli başvuruları da yapmadıklarını, oysa iskan için tüm hissedarların muvafakatının alınması gerektiğini ileri sürerek, davalıların bu konuda izin vermiş sayılmalarını talep etmişlerdir.
Davalı arsa sahipleri vekili, müvekkillerinin 28.08.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali için açtıkları dava ile davacılar üzerindeki tapu paylarının iptal edildiğini, karar henüz kesinleşmese de dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, esas bakımından ise 1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesi, yerine kaçak inşaat yapılmasından sonra davacılarla aralarında hukuki ihtilaflar başladığını, davalar devam ederken en azından davacılardan kira almak için kira sözleşmesi imzalamalarının aleyhlerine değerlendirilmeyeceğini, tapunun 1/2 payının ifa edilmeyen sözleşme sebebiyle bedelsiz devredilerek zarara uğradıklarını, bu arada davacıların kendileriyle birlikte hareket eden Sedat Necmettin Akbayrak tarafından alınan vekaletnameyi kullanarak imar plan değişikliği yaptırmaya çalıştıklarını, kaldı ki vekaletnamede imar plan değişikliği başvuru yetkisinin dahi bulunmadığını, davacıların kötü niyetle hareket ettiklerini savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazda, başlangıçta 28.08.1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılması kararlaştırılan 10 adet villanın yapılamayacağı anlaşıldığında, tarafların 29.05.1997 tarihli sözleşmeyi düzenleyerek aynı yere plaza iş merkezi yapılmasını kararlaştırdıklarını ve tüm harcamaların M.. G.. ve M. S.G. tarafından yapıldığını, davalıların dava konusu olan binanın 1/2 payını davacılara devrettiğini ve davacıların taşınmazı 13 yıl müddetle kiralayacakları konusun da anlaşma sağlandığını, sonrasında iskan ruhsatı olmayan binanın imara uygun hale gelmesini temin edecek imar değişikliği meydana geldiğini, bunun davalıların da lehine olduğunu, davacıların plaza yapmasına da onay verdiklerinin anlaşıldığını belirterek, davalıların dava konusu 20 parseldeki binanın yasal hale getirilmesi için gerekli yetkileri vermesine dair hüküm tesis edilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Sarıyer 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/1105-2007/290 sayılı dava dosyasında, arsa sahiplerince yükleniciler aleyhine tapu iptali-tescil ve fesih davası açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan dosyada verilecek kararın temyiz incelemesine konu davayı tüm hukuki sonuçları itibariyle doğrudan etkileyeceği nazara alınarak, işbu davada söz konusu davanın sonucu beklenmeli ve sonucuna göre bir hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece her iki dava dosyasının birbirini etkileyeceği dikkate alınmadan ve fesih dosyasının sonucu beklenmeden verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici 3.madde" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı H.U.M.K.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğine duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, iskân ruhsatı alınmasına izin verilmesi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde davacılar ile davalıların 1/2 hissedar olduğu taşınmazda bulunan ruhsatsız yapının ruhsata bağlanabilmesi için resmi kurumlara hep birlikte müracaat edilmesi gerektiği, ancak davalıların dürüstlük kuralına aykırı biçimde buna yanaşmadıkları ileri sürülerek, mahkemece inşaat ve yapı kullanma ruhsatı alınabilmesi için imar mevzuatına göre davalıların vermeleri gerekli olan izin ve onayın verilmiş sayılmasına karar verilmesi istenmiştir.
Hukuk Genel Kurulu tarafından işin esasının incelenmesine geçilmeden önce, direnmeye konu kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmıştır.
Mahkemece son oturumda tefhim edilen kısa kararda “Mahkememizin 24.01.2012 tarih 2011/156 esas 2012/17 karar sayılı ilamında direnilmesine ve davacıların açmış olduğu davanın kabulü ile, davalıların dava konusu Tarabya Mahallesi, 440 ada, 20 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili plaza iş merkezi binasına inşaat yapı kullanma ruhsatı alınabilmesi için, imar mevzuatına göre vermeleri gerekli olan izin ve onayın verilmiş sayılmalarına” denilmiş iken;
Gerekçeli kararda “Davacıların açmış olduğu davanın kabulü ile, davalılar İ.E., D.. E.., H.. E.., P.. B.."in dava konusu Sarıyer, Tarabya mahallesi, Soğuksuyolu mevkiinde kain 440 ada, 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan plaza iş merkezi binasına inşaat ve yapı kullanma ruhsatı alınabilmesi için imar mevzuatına göre vermeleri gerekli olan, İlgili belediyelerden veya yetkili resmi daire ve mercilerden inşaat ruhsatını, temel, temelüstü vizelerini, her türlü plan ve projeleri (avan proje-mimari-statik-tesisat mekanik-elektrik-doğalgaz-telefon vb) tanzim etmeye, onaylatmaya gerekiyorsa İstanbul Büyükşehir Belediyesine ve Koruma Bölge Kuruluna avan proje sunmaya onaylatmaya, imar durumu, vaziyet planı onayı istemeye, almaya, kot-kesit belgesi istemeye, almaya, inşaat istikamet rölevesi istemeye almaya, gerektiğinde terk-ifraz tevhit fölyesi hazırlattırmaya, onaylattırmaya, gerektiğinde terk-ifraz-tevhit-ihdas işlemlerini ilgili belediye, tapu sicil müdürlüğü, kadastro müdürlüğünde yaptırmaya, davalılar adına tapu, çap, röperli kroki belgeleri almaya, yol katılım payı, tretuvar katılım payı, kanalizasyon katılım payı ile her türlü vergi, resmi, harç ve ücretleri yatırmaya, geri almaya, inşaatla ilgili olarak yasalar, yönetmelikler, genelgeler ve yetkili mercilerce alınmış veya alınacak kararlar gereğince, öngörülen veya zorunlu olan ve davalıların imzalaması gereken her türlü taahhütname ve muvafakat nameleri tanzim ve imzalamaya, yapı kullanma izin belgesi için müracaat etmeye ve almaya, inşaatın teknik sorumluluğu ve yapı denetim firmaları ile ilgili olarak teknik elemanlarla veya firmalarla gereken sözleşme işlemlerini yapmaya, imzalamaya, dilerse yetkileri geri almaya, azil etmeye, imzalamaya, sular idaresi, elektrik idaresi, doğalgaz şirketlerinde, itfaiye müdürlüklerinde her türlü muameleleri yapmaya, tanzim edilecek belgeleri imzalamaya, mühendis ve mimar odalarında gereken proje işlemlerini yapmaya ücretlerini ödemeye, belgelerini almaya, mevcut yapıya ilişkin her türlü ölçümü yaptırmaya, binanın ruhsata kavuşması için uygun projeleri tanzim ettirmeye, onaylatmaya, ruhsat işlemleri ile ilgili olarak tüm kuruluşlara (SGK, İSKİ, BEDAŞ, Vergi Daireleri, İtfaiye Müdürlüğü, Orman İdareleri, Tapu Sicil Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Belediyeler, Koruma Bölge Kurulu vb kurum ve kuruluşlar) belge vermeye, belge almaya, dilekçe vermeye bu işlerle ilgili her türlü muvafakat vermeye, he türlü işlemler için harç-ücret ve katılım payı ödemeye geri almaya, avan proje yaptırmaya, ilgili kurumlara(İlçe Belediyesi-Büyükşehir Belediyesi-Koruma Bölge Kurulu) onaylatmaya, Yapı Denetim firmaları ile yapının yapımına ve denetlenmesine ilişkin sözleşme yapmaya fesh etmeye, binaya karot testleri yaptırmaya, röntgen v.s. Çektirmeye, tevhit-terk-ifraz, ihdas ihdastan doğan kısmın satın alınmasına bu satın alma ile ilgili olarak arsa hissedarlarının tümünün hisseleri oranında satın alma yapmalarına, hisseleri oranında satın alma yapmak istemeyen hissedarların paylarının satın almaya katılanlar tarafından dilediği oranda satın alınmasına, her türlü irtifak hakkı-kat irtifakı, kat mülkiyeti kurmaya, tapu sicil müdürlüğünde cins tashihi işlemlerini yapmaya ve bununla ilgili gerekli tüm yerlere beyannameleri vermeye, harç ve ücretleri ödemeye ve tüm bunların tapuya tescilini yaptırmaya, yine davacılar tarafından bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılacak her türlü vergi, resim, harç ve masrafların tapudaki hissedarların hisseleri oranında katılmış sayılmalarına isim soyadı ve meydana gelebilecek bütün yanlışlıkları düzelttirmeye, bil cümle resmi, hususi daire ve müesseseler nezdinde davalıların tam yetki ile davacıların temsiline, yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davalıların inşaat ve yapı kullanma ruhsatı alınabilmesi için imar mevzuatına göre vermeleri gerekli olan izin ve onayın verilmiş sayılmalarına...” denilmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK.) 297/2 nci maddesinde: “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” şeklinde ifade edilmiştir.
Yine aynı Kanunun 294"üncü maddesinin 3"üncü bendinde hükmün tefhiminin, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağı vurgulanmış ve 4"üncü bentte de zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılmasının gerektiği belirtilmiştir.
Yasanın ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar. Hükmün hedefine ulaşılmasını engeller. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Somut olayda mahkemece, kısa karar açıklanan yasal düzenlemelere uygun oluşturulmadığı gibi, iskân ruhsatı alınmasına ilişkin olarak verilecek yetki kapsamında bulunmayan, bir diğer deyişle ayrıca yetki verilmesi gereken “kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi” konusunda da kısa kararda bulunmayan yetki, gerekçeli karar ile verilmek suretiyle iki karar arasında çelişki yaratılmıştır.
Mahkemenin, öncelikle usul yönünden incelenen direnme kararı, yukarıda açıklanan usulü hatayı; eş söyleyişle HMK’nın 294 ve 297 nci maddelerinin açık hükümlerine aykırılık taşımaktadır.
Açıklanan hükümler kamu düzenine ilişkin olup, kısa kararın usule aykırı oluşturulmuş olması, giderek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması bozma nedenidir.
Bu nedenle ön sorunun kabulü ile diğer hususlar incelenmeksizin kararın salt bu usuli nedenle bozulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ile direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı HUMK’nun 429.maddesi gereğince usul yönünden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana iadesine, 29.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi